7 Ekim 2016 Cuma

İŞ ORTAKLIKLARININ KURULUŞU VE VERGİLENDİRİLMESİ
sabriarpacymm@gmail.com

A TANIM:
Kurumlar Vergisi Kanunun 2/7 nci maddesinde iş ortaklıkları; sermaye, şirketleri, kooperatifler, iktisadi kamu kuruluşları, yabancı devlelere, yabancı kamu idare ve kuruluşlarına ait veya bağlı iktisadi kamu kuruluşları, ile dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerin kendi aralarında veya şahıs ortaklıkları  ya da gerçek kişilerle belli bir işin birlikte yapılmasını ortaklaşa yüklenmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıkların mükellefiyet tesis etmeleri olarak tanımlanmıştır.
İş ortaklıkları kazanç paylaşımı amacıyla kurulan ortaklıklar olup ortaklar, belli bir işin birlikte yapılmasını yüklenmektedirler.
Kanunda iş ortaklıklarının tüzel kişiliğinin bulunmaması mükellef olmalarına etki etmemektedir. Yani adi ortaklığa benzer bir şekilde Borçlar Kanununun 620 nci maddesi hükümlerine göre sözleşme ile kurulabilirler.
B İŞ ORTAKLIĞININ KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFİ OLMALARININ KOŞULLARI
Bir iş ortaklığının Kurumlar Vergisi mükellefi olması için aşağıdaki koşulları yerine getirmesi gerekir.
*Ortaklardan en az birisinin kurumlar vergisi mükellefi olması,
*Ortaklığın belli bir işi sonuçlandırmak üzere yazılı bir sözleşme ile kurulması,
*İş ortaklığı konusunun belli bir iş olması,
*birlikte yapılacak olan işin belli bir süre içinde gerçekleşmesinin öngörülmesi,
*iş ortaklığı ile işveren arasında bir yüklenim sözleşmesinin olması,
*Tarafların, müştereken yüklenilen işin belli bir veya birden fazla bölümünden değil, tamamından işverene karşı sorumlu olmaları,
*İşin bitiminde kazancın paylaşılması,
*Birlikte yapılması öngörülen ve müştereken yüklenilen işin bitimi ve Vergi Usul Kanununda belirtilen mükellefiyetle ilgili ödevlerin tamamının yerine getirilmesiyle mükellefiyetin sona ermesi.
İş ortaklığının kurumlar vergisine mükellefiyetinin tescil edilmesinin koşullarının tamamı bir arada aranmaktadır. Bu koşullara uygun olmayan ortaklıklar adi ortaklık olarak mükellefiyeti sadece katma değer vergisi, muhtasar ve damga vergisi mükellefiyeti tescil edilebilmektedir. İş ortaklığı ise bağımsız bir mükellef olarak kurumlar, katma değer ve diğer bütün vergiler için mükellefiyet tescil edebilmektedirler.
Bilindiği gibi büyük yatırımların çeşitli işlerini ayrı ayrı kişi veya kurumların üstlenmesi ve sonuçlandırması işleri iş ortaklığının konusu değil, bunlara konsorsiyum denmektedir. Konsorsiyumda her bir ortağın yapacağı iş yüklenim sözleşmesinde açıkça belirtilmesi zorunludur. Yüklenim sözleşmesinde belirtilmemekle birlikte, ortakların kendi aralarında yapacakları sözleşme ile her bir ortağın yükleneceği işin belirlenmesi ve işverence de bu sözleşmenin kabulü halinde ortaklar ‘’konsorsiyum’’ olarak kabul edilecekler.
C İŞ ORTAKLIĞININ NİTELİĞİ, BAĞLI OLACAĞI YER VERGİ DAİRESİ
İş ortaklıkları, devamlılık gösteren ve aynı nitelikte olan iş veya işler için değil, belirli bir sürede bitecek bir iş için kurulmaktadırlar. Ortaklarının bir kısmı yabancı yani Türkiye’de yerleşik olmasalar dahi bu mükellefiyetler tam mükellefiyet kapsamında vergilendirilecekler.
Diğer bir husus da iş ortaklıklarının her bir iş için kurulabilecekleridir. Belli bir iş için kurulan iş ortaklıklarının işverenin birden fazla olması, iş ortaklığının da birden fazla kurulmasını gerektirmemektedir.
Ancak, bir işverene karşı birden fazla işin, iş ortaklığı kapsamında yapılması halinde her iş için ayrı bir iş ortaklığının kurulmasını gerektirecektir.
İş ortaklığının bağlı olacağı vergi dairesi kuruluş sözleşmesinde belirtilen adresin bağlı olduğu yer vergi dairesidir. Sözleşmede, ortaklığın merkezi belirtilmemiş ise, iş merkezinin bulunduğu yer vergi dairesi olacaktır.
D İŞİN BİTİMİ İŞ ORTAKLIĞININ TASFİYESİ
Ortaklılar isterlerse Borçlar Kanununa göre adi ortaklık veya kurumlar vergisi mükellefiyeti kapsamında  iş ortaklığı şeklinde seçimlilik hakkına sahiptirler.
Yukarıda da değinildiği üzere, adi ortaklıklar kurumlar vergisi mükellefi olmamalarına rağmen katma değer ve diğer vergiler bakımından ayrı defter tutmak zorundadırlar. Ortaklar dönem sonlarında adi ortaklıkta oluşan kar ya da zararı ortaklık hisseleri oranında paylaşarak kendi hesaplarına dahil etmektedirler.
İş ortakları ise Kurumlar Verisi Kanununa tabi oldukları için ortaklık faaliyetinden doğan kazanç, kurumlar vergisine tabi tutulmakta ve vergi sonrası kar kazanç ortakların hisselerine göre ortaklara dağıtılmaktadır.
Kurumlar vergisi mükelleflerinin zararlarının, bu mükelleflerin zararlarından indirilmesi mümkün değildir. Çünkü iş ortaklığında oluşan zarar ortaklık bünyesinde vergiye tabi bulunmaktadır.
Belli bir iş için kurulan iş ortaklıklarında işin bitimi tarihi, taahhüt sözleşmesinde belirlenen esalara göre tayin edilmektedir.
Ancak işin bitimi, iş ortaklığının da sona erdiği anlamına gelmemektedir. Otaklıkla ilgili olarak mükellefiyetlerin de tamamlanması gerekmektedir. Yani vergi, sigorta ve sair borç ve alacakların da bitirilmesi gerekmektedir.
Yani işin bitirilmesi iş ortaklığının sona erdiği anlamına gelmemektedir. Vergi,  sikorta ve benzeri işlem ve ödevlerin de bitirilmesi gerekir. Zaten tasfiye işlemleri de Borçlar Kanunu hükümlerine göre yapılmaktadır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder