Kanun No. 6728 Kabul
Tarihi: 15/7/2016
MADDE 1- 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas
Kanununun 179 uncu maddesi başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflası ve iflasın
ertelenmesi:
MADDE 179- Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin,
aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden düzenlenen ara bilançoya göre
borca batık olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket
ya da kooperatif tasfiye hâlinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı
tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın
bunların iflasına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile
vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin
malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme
projesini son bir yıldan uzun süre ile şirket merkezinin bulunduğu yerdeki
mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir.
İyileştirme projesinde, yeni nakit kaynak konulması dâhil
nesnel ve gerçek kaynaklar ve önlemler ile erteleme süresince tüm işletme
giderlerinin ve çalışma sermayesinin nasıl karşılanacağı gösterilir.
Mevcut borçların ödeme süre ve tutarlarını, alacaklıların
adreslerini, faaliyet gösterilen sektörün özelliklerine göre stoklar ile
bunların bekleme sürelerini ve tutarlarını gösteren listeler, vergi dairesine
sunulmuş en son bilanço ve gelir tablosu, şirket veya kooperatifin ticaret
sicili tasdiknamesi ile iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu
gösteren diğer bilgi ve belgelerin, işletmenin devamlılığı esasına göre
düzenlenmiş ara bilançoyla birlikte mahkemeye sunulması zorunludur.
Üçüncü fıkrada belirtilen liste ve belgelerin iflasın
ertelenmesi talebiyle birlikte sunulmaması veya mahkemece verilecek iki
haftalık kesin süre içinde tamamlanmaması hâlinde iflasın ertelenmesi talebi
ispatlanamamış sayılır ve borca batık olduğunun anlaşılması hâlinde talep
sahibi şirketin veya kooperatifin iflasına karar verilir.
Daha önce iflasın ertelenmesinden yararlanmış bir sermaye
şirketi veya kooperatif, duruma göre uzatma dâhil erteleme süresinin bitiminden
itibaren bir yıl geçmedikçe iflasın ertelenmesi talebinde bulunamaz.”
MADDE 2- 2004 sayılı Kanunun 179/a maddesi başlığıyla
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Erteleme yargılaması:
MADDE 179/a- Mahkeme, iflasın ertelenmesi talebinde
bulunulması üzerine, yönetim organının yerine geçmesi ya da yönetim organı
kararlarını veya işlemlerinin bir kısmını veya tamamını onaylaması ve ayrıca
envanter işlemlerini başlatarak kontrolü altında yürütmesi için, derhal,
görevinin gerektirdiği mesleki ve teknik yeterliliğe sahip, yeterli sayıda
kayyım atar.
İflasın ertelenmesi talebi, kayyımın atanmasına ilişkin
karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların
sınırları tescil edilmek üzere ticaret sicili müdürlüğüne bildirilir ve 166 ncı
maddenin ikinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerinde öngörülen usulle ilan
ettirilir. Bu ilanda alacaklıların iflasın ertelenmesi talebinin ilanından
itibaren iki haftalık kesin süre içinde itiraz ederek iflasın ertelenmesi
şartlarının bulunmadığını ileri sürebilecekleri ve mahkemeden talebin reddini
isteyebilecekleri belirtilir.
Mahkeme ayrıca şirketin veya kooperatifin malvarlığının
korunması ve faaliyetlerinin yürütülmesi için gerekli olan tedbirleri alır;
179/b maddesinin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri saklı kalmak ve toplam
iflasın ertelenmesi süresinden sayılmak kaydıyla, 21/7/1953 tarihli ve 6183
sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de
dâhil olmak üzere şirket veya kooperatif aleyhine takip yapılmasını
yasaklayabilir veya evvelce başlatılmış takipleri durdurabilir. Bu süre içinde
ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz; bir takip muamelesi ile
kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez.
İflasın ertelenmesi yargılaması sırasında tedbir talebinin
reddi veya bu talebin kabulü hâlinde aynı mahkemeye yapılacak itiraz üzerine
verilecek kararlara karşı 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri
Kanununun 341 inci ve devamı maddeleri uyarınca istinaf yoluna başvurulabilir.
Kayyım, mahkemece uygun görülecek sürelerde, sermaye
artırımı ödemelerinin gerçekliği ve bunların kullanım yerlerini de gösterecek
şekilde şirket veya kooperatifin faaliyetleri hakkında rapor verir.
Mahkeme gerektiğinde kayyımın görevine son verebilir ve
görevine son verilen ya da istifa eden kayyımın yerine yenisini seçer. Mahkemece
atanan kayyımlar, özel sicilinde kaydedilmek üzere mahkemenin bağlı bulunduğu
adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu başkanlığına bildirilir. Bir
kişi aynı anda en fazla üç dosyada kayyım olarak atanabilir. Kayyımın
sorumlulukları hakkında 227 nci maddenin dördüncü ve beşinci fıkrası hükümleri
uygulanır.
Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş
kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir.
Şirket veya kooperatif, erteleme yargılaması sırasında ancak
bir defaya mahsus olmak üzere revize iyileştirme projesi verebilir.
İflasın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle
sonuçlandırılır.
Mahkeme, projeyi ciddi ve inandırıcı bulur ve şirket veya
kooperatifi iflasın ertelenmesine layık görürse iflasın ertelenmesine; şirket
veya kooperatifin borca batık olmadığını tespit ederse erteleme talebi ile
iflas davasının reddine; aksi takdirde şirketin veya kooperatifin iflasına
karar verir.”
MADDE 3- 2004 sayılı Kanunun 179/b maddesi başlığıyla
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Erteleme kararı ve sonuçları:
MADDE 179/b- Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183
sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dâhil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz
ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ile ihtiyati haciz
kararları uygulanmaz; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak
düşüren müddetler işlemez.
Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme
rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla
takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu
takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı
gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle
karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır.
206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için
haciz yoluyla takip yapılabilir.
Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre mahkemece uygun
görülmesi hâlinde bir yıl daha uzatılabilir. Uzatma talebi hakkında karar
verilebilmesi için erteleme kararının kesinleşmesi bekletici sorun yapılır.
Uzatma yargılaması sırasında ancak bir defa revize iyileştirme projesi
verilebilir.
İflasın ertelenmesine karar veren mahkeme 179/a maddesi
uyarınca atanan kayyımın görevine devam etmesine karar verebileceği gibi aynı
niteliklere sahip yeni kayyım da atayabilir. Kayyım, takvim yılının her üç
aylık dönem sonu itibarıyla şirketin projeye uygun olarak iyileşme gösterip
göstermediğini mahkemeye rapor eder. Kayyım ayrıca şirketteki olağanüstü
gelişmeleri mahkemeye derhal rapor etmekle yükümlüdür.
Erteleme süresi sonunda, kayyımın verdiği raporlardan veya
gerek gördüğünde alacağı bilirkişi raporundan borca batıklığın devam ettiğini
tespit eden mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflasına karar verir.
Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın
verdiği raporlardan veya gerek gördüğünde alacağı bilirkişi raporundan şirketin
veya kooperatifin malî durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine
varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına;
şirket veya kooperatifin bu aşamada borca batıklığının ortadan kalktığı
sonucuna varırsa, erteleme talebi ile iflas davasının reddine karar verir.
İflasın ertelenmesi talebi üzerine mahkemece verilen nihai
kararların hüküm fıkraları tescil edilmek üzere ticaret sicili müdürlüğüne
bildirilir ve 166 ncı maddenin ikinci fıkrasının ikinci ve üçüncü cümlelerinde
öngörülen usulle ilan ettirilir.”
MADDE 4- 2004 sayılı Kanuna 179/b maddesinden sonra gelmek
üzere aşağıdaki 179/c maddesi eklenmiştir.
“Kanun yolları:
MADDE 179/c- İflasın ertelenmesi talebi üzerine mahkemece
verilen nihai kararlara karşı borçlu şirket veya kooperatif ya da erteleme
talep eden alacaklı tarafından kararın tebliğinden; diğer ilgililer tarafından
ise kararın ilanından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
Bölge adliye mahkemesi tarafından verilen kararlara karşı da aynı esaslar
dâhilinde on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
Bölge adliye mahkemesince iflasın ertelenmesi kararının
kaldırılması veya bölge adliye mahkemesi tarafından verilen iflasın ertelenmesi
kararının Yargıtay tarafından bozulması hâlinde, borçlunun malvarlığı
üzerindeki tedbirler devam eder. Mahkeme davanın seyrine göre bu tedbirleri
değiştirmeye veya kaldırmaya yetkilidir.”
MADDE 5- 2004 sayılı Kanunun 287 nci maddesinin sekizinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Konkordatonun tasdiki yargılaması mühlet içinde
bitirilememişse asliye ticaret mahkemesi, komiserin gerekçeli raporunu da
dikkate alarak, mühletin bitiminden sonraki dönem için geçerli olmak üzere
borçluya karşı evvelce başlatılmış olan takiplerin durdurulmasına veya borçluya
karşı yeni takip yapılmamasına karar verebilir.”
MADDE 6- 2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 12- Bu maddeyi ihdas eden Kanunla değiştirilen
hükümler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılan iflasın
ertelenmesi talepleri hakkında uygulanır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilmiş iflasın
ertelenmesi kararına dayanılarak yapılan uzatma talebi hakkında verilecek karar
da iflasın ertelenmesi talebi hakkında verilmiş karara ilişkin kanun yoluna
tabidir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte derdest olan
dosyalarda kayyım olarak atanan kişiler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren on gün içinde, adli yargı ilk derece mahkemesi adalet komisyonu
başkanlıklarına bildirilir. Üçten fazla dosyada görevi devam eden kayyımlara
yeni görev verilmez.”
MADDE 7- 15/7/1950 tarihli ve 5682 sayılı Pasaport Kanununun
14 üncü maddesinin (A) bendine aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Yıllık ortalama ihracat değerlerine göre yapılan
sınıflandırmada; son üç yılda yıllık ortalama ihracat tutarı Bakanlar Kurulunun
belirleyeceği değerin üzerinde olan firma yetkililerine, Türk Ceza Kanununun 53
üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan
dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa
bile; Devletin güvenliğine karşı suçlar, anayasal düzene ve bu düzenin
işleyişine karşı suçlar, zimmet, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,
güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına
fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya
kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamaları kaydıyla, Bakanlar Kurulunca
belirlenen esaslara göre iki yıl süreyle hususi damgalı pasaport verilebilir.”
MADDE 8- 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 22/A maddesinin birinci fıkrasına “4/1/2002
tarihli” ibaresinden önce gelmek üzere “10/12/2003 tarihli ve 5018 sayılı Kamu
Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununa tabi kamu idareleri ile bu idarelere bağlı
döner sermaye işletmelerinin yapacağı her türlü ödemeler ile bunların dışında
kalan ve” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 9- 13/7/1956 tarihli ve 6802 sayılı Gider Vergileri
Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının (t) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“t) Emeklilik yatırım fonlarının, menkul kıymet yatırım
fonlarının, menkul kıymet yatırım ortaklıklarının, girişim sermayesi yatırım
fonlarının ve girişim sermayesi yatırım ortaklıklarının para ve sermaye
piyasalarında yaptıkları işlemler nedeniyle elde ettikleri paralar,”
MADDE 10- 6802 sayılı Kanunun 31 inci maddesinin beşinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Sigorta şirketleri, iptal ettikleri sigorta muamelelerine
ilişkin vergileri (yalnızca iptal tarihinden sonraki döneme ait olan kısmı),
iptalin gerçekleştiği dönemde; bankalar ve finansman şirketleri, 7/11/2013
tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun gereğince
tüketicilere iade ettikleri ücret, komisyon ve benzeri adlarla tahsil ettikleri
tutarlara ilişkin vergileri, iadenin gerçekleştiği dönemde hesaplanan banka ve
sigorta muameleleri vergisinden indirebilirler. Bu dönemde indirilemeyen vergiler,
sonraki dönem beyannamelerinde indirim konusu yapılabilir.”
MADDE 11- 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 22 nci maddesinin (1) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, maddeye aşağıdaki (2) numaralı fıkra eklenmiş ve mevcut (2)
numaralı fıkra (3) numaralı fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.
“1. Sigorta süresi en az on yıl veya ömür boyu olan tek
primli yıllık gelir sigortalarından yapılan ödemelerin tamamı gelir vergisinden
müstesnadır. Şu kadar ki; bu istisnadan yararlananların (bu maddenin (2)
numaralı fıkrası kapsamında sigorta yaptıranlar dâhil) vefat, maluliyet veya
tasfiye gibi zorunlu nedenler hariç olmak üzere, on yıl tamamlanmadan tek
primli yıllık gelir sigortalarından ayrılmaları hâlinde, ayrılma tarihinde
yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarı üzerinden, 94 üncü maddenin birinci
fıkrasının (15) numaralı bendinin (a) alt bendine göre tevkifat yapılır. İrat
tutarlarının tespitinde 75 inci maddede yer alan hükümlere uyulur.”
“2. 75 inci maddenin ikinci fıkrasının (15) numaralı
bendinin (b) alt bendi ile aynı fıkranın (16) numaralı bendinin (c) alt bendi
kapsamında yapılan ödemeleri, sigorta süresi on yıl ve üzeri veya ömür boyu
olan tek primli yıllık gelir sigortalarına yatıranların, bu sigorta için
yatırdıkları kısma tekabül eden ödemelerin içerdiği irat tutarları (4632 sayılı
Kanun kapsamında bireysel emeklilik hesabına yapılan Devlet katkılarının
ödemeye konu olan kısımlarına isabet eden irat tutarı dâhil) gelir vergisinden
müstesnadır. İstisna edilen tutarlar üzerinden 94 üncü maddenin birinci
fıkrasının (15) ve (16) numaralı bentlerine göre tevkifat yapılmaz. Şu kadar
ki; bu istisnadan yararlananların vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu
nedenler hariç olmak üzere, ödeme alarak on yıl tamamlanmadan tek primli yıllık
gelir sigortalarından ayrılmaları hâlinde, bu fıkraya göre istisna edilen
tutarlar üzerinden, ödemenin kaynağına göre 94 üncü maddenin birinci fıkrasının
(15) numaralı bendinin (a) alt bendi veya aynı fıkranın (16) numaralı bendinin
(b) alt bendi için belirlenen oranlar dikkate alınarak tevkifat yapılır. İrat
tutarlarının tespitinde 75 inci maddede yer alan hükümlere uyulur.”
MADDE 12- 193 sayılı Kanunun;
a) 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
1) (11) numaralı bendinde yer alan “ödenen en yüksek ödeme
tutarından” ibaresi “çalışılan süreye bağlı olarak ödenen tutardan” şeklinde
değiştirilmiştir.
2) (14) numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“14. a) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar
mükellefiyete tabi işverenlerin yanında çalışan hizmet erbabına, işverenin
Türkiye dışında elde ettiği kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler;
b) Kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan dar
mükellefiyete tabi işverenlerin, Ekonomi Bakanlığından alınan izne istinaden
kurulan bölgesel yönetim merkezlerinde münhasıran merkezin faaliyet izni
kapsamında istihdam ettikleri hizmet erbabına Türkiye dışında elde ettiği
kazançları üzerinden döviz olarak ödediği ücretler;”
b) 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı
bendinde yer alan “ödenen en yüksek ödeme tutarından” ibaresi “çalışılan süreye
bağlı olarak ödenen tutardan” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 13- 193 sayılı Kanunun mülga 33 üncü maddesi
başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“Yurt dışına hizmet veren işletmelerde indirim:
MADDE 33- Bu Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının
(13) numaralı bendi ile 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (ğ) bendinde yer alan indirim
kapsamındaki faaliyet alanlarında hizmet veren işverenlerin, destek personeli
hariç olmak üzere, münhasıran bu faaliyetler için istihdam ettikleri ve fiilen
bu işleri ifa eden hizmet erbabına ödedikleri ücretler üzerinden asgari geçim
indirimi uygulandıktan sonra hesaplanan vergiden, işverenin bu faaliyetlerinden
sağladığı hasılatın %85’inin yurt dışından elde edilmiş olması ve fatura veya
benzeri belgenin yurt dışındaki müşteri adına düzenlenmesi şartıyla, her bir
çalışan için faaliyetin yapıldığı yılın ocak ayına ait asgari ücretin safi
tutarının bu Kanunun 103 üncü maddesindeki gelir vergisi tarifesinin birinci
gelir diliminde yer alan oranla çarpılmasıyla bulunan indirim tutarı mahsup
edilir.
Bu indirim, yıl içinde vergilendirme dönemleri itibarıyla
tahsil edilen vergilerin, bu maddede yer alan şartların gerçekleşmesi hâlinde,
takvim yılına ilişkin yıllık gelir veya kurumlar vergisi beyannamesinin
verildiği tarihten sonraki vergilendirme dönemlerine ilişkin muhtasar beyanname
üzerinden tahakkuk eden vergilerden mahsup edilmek suretiyle uygulanır.
Bu maddede yer alan %85 oranını, hizmet alanları itibarıyla
veya kazanç tutarına bağlı olarak ayrı ayrı veya birlikte %50’ye kadar
indirmeye veya %100’e kadar artırmaya Bakanlar Kurulu, bu maddenin uygulamasına
ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 14- 193 sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (7) numaralı bendine aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.
“(İşletmeye dâhil olan gayrimenkulün iktisadi değerini
artırıcı niteliği olan ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik
harcamalar, yapıldığı yılda doğrudan gider yazılabilir.)”
MADDE 15- 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci
fıkrasının;
a) (9) numaralı bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
b) (13) numaralı bendinin;
1) Birinci cümlesinde yer alan “çağrı merkezi ve veri
saklama hizmeti” ibaresi “çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri
saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak
suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim” şeklinde
değiştirilmiştir.
2) Üçüncü cümlesine “hizmet alanları” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ve kazanç tutarları” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 16- 193 sayılı Kanunun 98 inci maddesinden sonra
gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.
“Muhtasar ve prim hizmet beyannamesi:
MADDE 98/A- Muhtasar ve prim hizmet beyannamesi, vergi
kanunlarına göre verilmesi gereken muhtasar beyanname ile 31/5/2006 tarihli ve
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca
verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek, kesilen
vergilerin matrahlarıyla birlikte sigortalının sigorta primleri ve kazançları
toplamı ile prim ödeme gün sayılarının bildirilmesine mahsustur.
Muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet belgesinin
birleştirilerek verilmesi hususunda zorunluluk getirmeye veya kaldırmaya,
kapsama girecekleri gruplar, sektörler, gayrisafi iş hasılatları, istihdam
edilen işçi sayıları, gelir unsurları, il ve ilçe sınırları itibarıyla ayrı
ayrı veya birlikte tespit etmeye, muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin şekil,
içerik ve ekleri ile ilgili olduğu dönemi ve uygulamaya ilişkin usul ve
esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
müştereken yetkilidir.
Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin verilmesinde bu
Kanunun 98 inci maddesinde belirtilen yer ve süreler dikkate alınır. Maliye
Bakanlığı; bölge, il, ilçe, mahal ve sektörlere göre yetkili vergi dairesini ve
beyannamenin verilme zamanını belirlemeye yetkilidir.
Bu Kanunda ve diğer kanunlarda, muhtasar beyanname ile aylık
prim ve hizmet belgesine yapılmış olan atıflar, bu iki belgenin tek bir
beyanname olarak birleştirildiği durumlarda, muhtasar ve prim hizmet
beyannamesine yapılmış sayılır.”
MADDE 17- 193 sayılı Kanunun geçici 67 nci maddesinin (17)
numaralı fıkrasına “bunların vadesi” ibaresinden sonra gelmek üzere “, elde
tutulma süresi” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 18- 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun 28 inci maddesinin ikinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi kapsamında getirilen
zorunluluk üzerine verilen beyannameye istinaden, 31/5/2006 tarihli ve 5510
sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca düzenlenen
tahakkuk fişi, mükellefe veya elektronik ortamda beyanname gönderme yetkisi
verilmiş gerçek veya tüzel kişiye elektronik ortamda iletilir.”
MADDE 19- 213 sayılı Kanunun 153 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının;
a) Birinci cümlesinde yer alan “30 uncu” ibaresi “27 nci”
şeklinde değiştirilmiş, cümleye “vergi dairesine” ibaresinden sonra gelmek
üzere “yazılı veya elektronik ortamda” ibaresi eklenmiştir.
b) Sonuna aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Başvuru evraklarının elektronik ortamda intikaline ilişkin
usul ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığınca müştereken
belirlenir.”
MADDE 20- 213 sayılı Kanunun 153/A maddesinin onuncu fıkrası
yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 21- 213 sayılı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinin;
a) Başlığı “Bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257,
mükerrer 257 nci madde ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi hükmüne
uymayanlar için ceza:” şeklinde değiştirilmiştir.
b) Birinci fıkrasında yer alan “mükerrer 257 nci madde
uyarınca getirilen zorunluluklara” ibaresi “mükerrer 257 nci maddesi ve Gelir
Vergisi Kanununun 98/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara” şeklinde
değiştirilmiştir.
c) Altıncı fıkrasının başına gelmek üzere aşağıdaki cümle
eklenmiştir.
“Elektronik ortamda bildirim veya form verilmesi
mecburiyetine uyulmaması hâlinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası,
bildirim veya formların belirlenen sürelerin sonundan başlayarak elektronik
ortamda 3 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranında uygulanır.”
MADDE 22- 213 sayılı Kanunun mülga 370 inci maddesi
başlığıyla birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.
“İzaha davet:
MADDE 370- Vergi incelemesine başlanılmadan veya takdir
komisyonuna sevk edilmeden önce verginin ziyaa uğradığına delalet eden emareler
bulunduğuna dair yetkili merciler tarafından yapılmış ön tespitler hakkında
tespit tarihine kadar ihbarda bulunulmamış olması kaydıyla mükellefler izaha
davet edilebilir. Kendisine izaha davet yazısı tebliğ edilen mükellefler, davet
konusu tespitle sınırlı olarak, bu Kanunun 371 inci maddesinde yer alan pişmanlık
hükümlerinden yararlanamaz.
İzaha davet yazısının tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük
süre içerisinde izahta bulunulması durumunda;
1. Mükelleflerce yapılan izah sonucu vergi ziyaına sebebiyet
verilmediğinin idarece anlaşılması hâlinde mükellefler söz konusu tespitle
ilgili olarak vergi incelemesine tabi tutulmaz veya takdir komisyonuna sevk
edilmez.
2. Mükelleflerce izahta bulunulan tarihten itibaren 15 gün
içerisinde; hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin verilmesi, eksik veya
yanlış yapılan vergi beyanının tamamlanması veya düzeltilmesi ve ödeme süresi
geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı
Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı
oranında bir zamla aynı sürede ödenmesi şartıyla vergi ziyaı cezası, ziyaa
uğratılan vergi üzerinden %20 oranında kesilir. Bu durum vergi incelemesi
yapılmasına ve gerekirse tarhiyatın ikmaline engel teşkil etmez.
Birinci fıkra kapsamında yapılmış ön tespitlerin, verginin
bu Kanunun 359 uncu maddesinde yer alan fiillerle ziyaa uğratılmış
olabileceğine ilişkin olması hâlinde bu madde hükümleri uygulanmaz. Şu kadar
ki, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanma fiilinin
işlenmiş olabileceğine dair yapılan ön tespitlerde, kullanılan sahte veya
muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge tutarının; her bir belge itibarıyla 50
bin Türk lirasını geçmemesi ve mükellefin ilgili yıldaki toplam mal ve hizmet
alışlarının %5’ini aşmaması kaydıyla mükellefler izaha davet edilebilir. Bu
fıkrada yer alan tutar, her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak bu Kanun
uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranında artırılmak suretiyle uygulanır.
Maliye Bakanlığı ön tespitin niteliğini, izaha davetin
şeklini ve kapsamını, daveti yapacak ve yapılan izahı değerlendirecek mercii,
davet yapılacakları, yapılan izahta kullanılacak bilgi ve belgeler ile
uygulamaya ilişkin usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 23- 1/7/1964 tarihli ve 488 sayılı Damga Vergisi
Kanununun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kâğıtlardan, maktu
vergiye tabi olanların her bir nüshası ayrı ayrı aynı miktarda; nispi vergiye
tabi olanların ise sadece bir nüshası damga vergisine tabidir.”
MADDE 24- 488 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin;
a) Üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Şu kadar ki; bir kâğıt üzerinde birden fazla adi kefalet ve
garanti taahhüdü bulunması hâlinde, ayrı ayrı olmak üzere bunlardan yalnızca
birinden damga vergisi alınır.”
b) Sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Pey akçesi, cayma tazminatı, ücret tevkifi, cezai şart gibi
bir sözleşmenin müeyyidesi mahiyetinde olan taahhütlerden, başlı başına bir
sözleşmeye konu olmadıkça damga vergisi alınmaz.”
MADDE 25- 488 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının birinci cümlesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Birinci fıkraya göre azami tutardan vergi alınan
mukavelenamelerin, diğer hükümlerinde değişiklik olmaksızın sadece bedelinin
artması durumunda, artan bedele ilişkin bu hüküm uygulanmaz.”
MADDE 26- 488 sayılı Kanunun mükerrer 30 uncu maddesinin;
a) Üçüncü fıkrasında yer alan “Sermaye Piyasası Kanununun
uygulanmasıyla ilgili olarak Sermaye Piyasası Kurulunca” ibaresi “Sermaye
Piyasası Kanunu ve Bankacılık Kanununun uygulanmasıyla ilgili olarak Sermaye
Piyasası Kurulu ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunca” şeklinde
değiştirilmiştir.
b) Dördüncü fıkrasında yer alan “nispi vergileri ise bu
fıkra ile artırılmadan önceki seviyelerine indirmeye” ibaresi “nispi vergileri
ise kâğıt türleri itibarıyla ayrı ayrı veya birlikte sıfıra kadar indirmeye”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 27- 488 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“EK MADDE 2- 1. İhracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki
kaydıyla aşağıda sayılan işlemler nedeniyle düzenlenen kâğıtlar (gümrük
idarelerine verilen beyannameler dâhil) damga vergisinden müstesnadır.
a) İhracat karşılığı yapılacak ödemeler (ihracatın
finansmanında kullanıldığının tevsiki kaydıyla prefinansman, Destekleme ve
Fiyat İstikrar Fonu çerçevesinde yapılan ödemelere ilişkin taahhütnameler ile
temliknameler ve Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçları ile genel bütçeli
idarelere olan borçların mahsubu dâhil).
b) İhracattan doğan alacağın ihracatçı tarafından temliki.
c) İhracat bağlantıları için düzenlenecek anlaşmalar.
ç) Transit ticarete konu malın satın alınması ve satılması.
d) Tedarik edildikleri şekliyle ihraç edilmek üzere mal
alımı.
e) 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 131
inci maddesine istinaden ithalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici
ithalat rejimine tabi ambalaj malzemesi ithali ile kati ihraç edilen mallara
ait ambalaj malzemesinin geçici ihracı ve ithali.
f) Dahilde işleme izni kapsamında iznin geçerli olduğu süre
içerisinde yapılan ithalat.
g) Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında belgenin geçerli
olduğu süre içerisinde yapılan ithalat veya yurt içi alımlar.
ğ) Gerçekleştirilen mamul ürün ihracatı karşılığı olarak bu
ürünlerin üretiminde kullanılan girdilerin Toprak Mahsulleri Ofisinden veya
Şeker Kurumunca tespit edilen şeker fabrikalarından alımı.
2. Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlanan aşağıda
sayılan diğer döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemler nedeniyle,
belgenin geçerlilik süresi içerisinde belgede yer alan tutarla sınırlı olmak
kaydıyla, düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden müstesnadır.
a) Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan cari yıl yatırım
programında yer alan yatırımlardan ve Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel
Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının bu programda yer almayan kamu
yatırımlarından uluslararası ihaleye çıkarılanların ihalesini kazanan veya
yabancı para ile finanse edilenlerin yapımını üstlenen ana yüklenici firmaların
(alt yükleniciler hariç);
i) Tam mükellef olması hâlinde, uluslararası ihalelerde
tamamı üzerinden, yabancı para ile finanse edilenlerde ise yabancı paraya
isabet eden oranda yapacakları teslim, hizmet ve faaliyetler ile tam mükellef
imalatçı firmaların, bahse konu işte kullanılmak üzere bu işin yapımını
yüklenen firmaya üreterek yapacakları mal ve malzeme ile hizmet satış ve
teslimleri,
ii) Dar mükellef olması hâlinde, söz konusu firmanın bu işte
kullanacağı mal ve malzemeyi üreten tam mükellef imalatçı firmaların (işi
taahhüt eden firmalar dâhil) yapacakları satış ve teslimleri,
iii) Tam ve dar mükellef firmaların ortaklığı hâlinde, tam
mükellef firmaya kendi faaliyeti oranında, diğer firmaya ise (ii) alt bendi
çerçevesinde tam mükellef firmaların üreterek yapacakları satış ve teslimleri,
iv) Yukarıda belirtilen (i), (ii) ve (iii) alt bentleri
çerçevesinde proje sahibi kamu kurumları ile bu projeleri üstlenen firmalara
proje süresince yapılacak teknik müşavirlik, mühendislik ve benzeri hizmet
satışları.
b) i) Savunma Sanayii Müsteşarlığınca onaylanan savunma,
güvenlik veya istihbarat alanları ile ilişkili projeleri üstlenmiş tam mükellef
imalatçı firmalar ile savunma, güvenlik veya istihbarat alanlarında yapılacak
araştırma ve geliştirme projelerini üstlenen tam mükellef imalatçı firmaların
yapacakları satış ve teslimler ile bu satış ve teslimler sonrası doğan bakım ve
onarım hizmetleri,
ii) Savunma Sanayii Müsteşarlığınca savunma, güvenlik veya
istihbarat alanları açısından önem arz ettiği belirtilen savunma, güvenlik ve
istihbarata yönelik her türlü platform, sistem, yazılım, araç ve gereçlerini
üreten tam mükellef imalatçı firmalar ile savunma, güvenlik veya istihbarat
alanlarında yapılacak araştırma ve geliştirme projelerini üstlenen tam mükellef
imalatçı firmaların ülkenin savunma, güvenlik veya istihbaratı ile ilgili kamu
kurum ve kuruluşlarına yapacakları satış ve teslimler ile bu satış ve teslimler
sonrası doğan bakım ve onarım hizmetleri,
iii) Bu bendin (i) ve (ii) alt bentlerinde belirtilen
firmalara, tam mükellef imalatçı firmaların üreterek yapacakları satış ve
teslimleri,
iv) Bu bendin (i) ve (ii) alt bentlerinde belirtilen işleri
yüklenen firmanın dar mükellef firma olması hâlinde, tam mükellef imalatçı
firmaların bu firmaya üreterek yapacakları satış ve teslimleri.
c) Tam mükellef imalatçı firmaların, Ekonomi Bakanlığınca
belirlenen yatırım malları listesinde belirtilen malları üreterek yapacakları
satış ve teslimleri.
ç) Tam mükellef imalatçı firmaların, Yatırım Teşvik Belgesi
kapsamında monte edilmemiş haldeki aksam ve parçaları ithal edebilecek
firmalara, ithal edebilecekleri bu aksam ve parçaları üreterek yapacakları
satış ve teslimleri.
d) Yap-İşlet Modeli çerçevesinde yapılacak yatırım
projelerini üstlenen tam mükellef firmaların yapacakları hizmet ve
faaliyetleri.
e) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından uluslararası ihaleye
çıkarılmış yurt içi veya yurt dışı münhasıran yük taşıma işlerini yüklenen tam
mükellef firmaların bu faaliyetleri.
f) Uluslararası yük taşımacılığından döviz olarak kazanılan
navlun bedellerinin yurda getirilmesi kaydıyla kara, deniz veya hava ulaştırma
hizmet ve faaliyetleri.
g) Yurt dışına yönelik olarak gerçekleştirilecek
müteahhitlik, müşavirlik, yazılım ve mühendislik hizmetleri.
ğ) Yabancı uyruklulara (diplomatik temsilcilikler ve
mensupları dâhil), turistlere veya yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarına
ülkemizde bulundukları sürede, döviz karşılığı verilecek sağlık hizmetleri.
h) Turizm müesseseleri ile seyahat acentelerinin yurt
içindeki ve yurt dışındaki turizm faaliyetleri sırasında yaptıkları döviz
karşılığı hizmet satışları.
ı) Bedelleri döviz olarak alınmak kaydıyla yurt dışında
yerleşik firmalar adına gerçekleştirilen bakım ve onarım hizmetiyle, dış sefere
çıkan Türk ve yabancı bayraklı gemi, uçak veya tırların bakımı ve onarımı,
yenileme ve dönüşüm ile bakım, onarım, yenileme ve dönüşüm kapsamında
gerçekleştirilen mal (yakıt ve madeni yağlar hariç) ve hizmet satışları.
i) Tam mükellef firmalarca, ihraç ürünlerimizin pazarlanması
amacıyla yurt dışında mağaza açılması veya işletilmesi.
j) Kamu kurum ve kuruluşlarınca uluslararası ihaleye
çıkarılan maden havzalarından rödövans karşılığında maden çıkarımı ve
işletmesiyle ilgili üretim faaliyetleri.
k) Yurt içinde yerleşik haber ajanslarınca, yurt dışındaki
yayın organlarına görüntülü veya görüntüsüz haber satışları.
l) Kamu kurum ve kuruluşlarınca uluslararası ihaleye
çıkarılan ve Ekonomi Bakanlığı tarafından belirlenen yatırım malları, sınai
mamuller ve yazılım hizmetlerine yönelik ihaleleri kazanan tam mükellef
imalatçı firmaların üreterek yapacakları satış ve teslimleri.
m) İkili veya çok taraflı uluslararası anlaşma hükümlerine
göre yurt içinde bulunan yabancı kuruluşların yurt dışından getirme imkanına
sahip bulundukları sınai mamulleri teslim eden tam mükellef imalatçı firmalar
ile uluslararası kuruluşlar, yabancı ülke temsilcilikleri ve kuruluşlarına ait
tesislerin yapımını ve onarımını üstlenen tam mükellef müteahhit firmaların
faaliyet ve teslimleri.
n) İkili veya çok taraflı uluslararası anlaşmalar kapsamında
Türkiye’de gerçekleştirilen projeleri üstlenen kurum, kuruluş veya şirketler
(bunlar tarafından yurt içinde projenin yürütülmesi amacıyla kurulan veya
ortaklık gerçekleştirilen şirketler dâhil) tarafından proje kapsamında verilen
yapım ve teslim işlerini yüklenen firmaların (alt yükleniciler hariç);
i) Tam mükellef olması halinde, bunların yapacakları teslim
ve hizmetleri ile tam mükellef imalatçı firmaların bu firmalara üreterek
yapacakları satış ve teslimleri,
ii) Tam ve dar mükellef firmaların ortaklığı şeklinde olması
hâlinde, tam mükellef firmanın ortaklığı oranında gerçekleştireceği teslim ve
hizmetleri ile tam mükellef imalatçı firmaların bu firmalara üreterek
yapacakları satış ve teslimleri.
o) Kamu özel iş birliği kapsamında tesis yapımı ve
yenilenmesi işlerini üstlenen tam mükellef firmaların yapacakları hizmet ve
faaliyetleri.
3. Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesi almak amacıyla proje
formu ekinde verilecek taahhütnameler ile bu maddenin (2) numaralı fıkrasının
(a), (b), (d), (e), (g), (j), (l) ve (o) bentlerinde sayılan işlem ve faaliyetlere
ilişkin sözleşme safhasından önceki teminatlar ve ihale kararlarına belge
aranmaksızın resen damga vergisi istisnası uygulanır.
Belge sahibi firmaların belge konusu işe ilişkin mal,
malzeme veya hizmet temin ettiği kişi ve kurumlarla yapacağı işlemler nedeniyle
düzenlenen kâğıtlara damga vergisi istisnası uygulanması için, her iki işlem
tarafının da o işle ilgili olarak düzenlenmiş belgeye sahip olması şarttır.
4. Bu maddenin uygulamasında;
Uluslararası ihale: Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli
ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkılan ve
yabancı firmalarca da teklif verilen ihaleyi,
Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesi: Döviz kazandırıcı
faaliyetleri teşvik etmek amacıyla damga vergisi istisnası uygulanabilmesi için
alınması ve ibraz edilmesi gereken, vergiye tabi kâğıdın düzenlendiği tarihte
geçerli Ekonomi Bakanlığınca düzenlenen belgeyi,
ifade eder.
Bu maddede geçen tam ve dar mükellefiyetin kapsamı Gelir
Vergisi Kanununa ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre tayin ve tespit edilir.
5. Bu maddede sayılan işlem veya faaliyetlerin kısmen veya
tamamen gerçekleştirilmemesi hâlinde, gerçekleşmeyen kısma ait alınmayan damga
vergisi, mükelleflerden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ceza ve
gecikme faizi ile birlikte geri alınır.
Bu madde kapsamında, damga vergisi istisnası uygulamak
suretiyle işlem yapan kuruluşlar, istisnaya konu işlemin mahiyeti ile alınmayan
vergi tutarını, işlemin yapıldığı tarihi takip eden otuz gün içinde ilgililerin
gelir veya kurumlar vergisi bakımından bağlı bulunduğu vergi dairesine
bildirmeye mecburdurlar.
Bu maddede sayılan işlem veya faaliyetlerin
gerçekleşmediğinin tespit edildiği tarihi takip eden otuz gün içinde, bu durumu
vergi dairesine bildirmeyen kuruluşlar damga vergisi, ceza ve gecikme faizinin
ödenmesinden ilgililerle birlikte müteselsilen sorumludurlar.
6. Bu maddenin uygulanması bakımından; birinci ve ikinci
fıkralarda yer alan döviz kazandırıcı faaliyetlere ilave olarak döviz
kazandırıcı diğer faaliyetleri, belge kapsamında istisna uygulanacak işlem ve
faaliyetlerin aşamaları ile diğer usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
ile Ekonomi Bakanlığı birlikte yetkilidir.”
MADDE 28- 488 sayılı Kanuna ekli (1) Sayılı Tablonun;
a) “I. Akitlerle ilgili kâğıtlar” başlıklı bölümünün “A.
Belli parayı ihtiva eden kâğıtlar” başlıklı fıkrasına aşağıdaki bentler
eklenmiştir.
“7. Hazinenin özel mülkiyetinde veya Devletin hüküm ve
tasarrufu altında bulunan taşınmazlara ilişkin ön izin, irtifak hakkı veya
kullanma izni sözleşmeleri (yatırım taahhüdü bulunanlar dâhil ön izin, irtifak
hakkı veya kullanma izni süresine göre bulunacak bedel üzerinden)
(Binde 9,48)
8. Resmî şekilde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi
sözleşmeleri
(Binde 9,48)
9. Resmî dairelerin mal ve hizmet alımlarına ilişkin
yaptıkları ihalelerde, ihaleyi yapan idare ile düzenlenen sözleşmeler (Binde
9,48)
10. 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması
Hakkında Kanun kapsamında düzenlenen:
a) Taksitle satış sözleşmeleri
(Binde 9,48)
b) Ön ödemeli konut satış sözleşmeleri
(Binde 9,48)
c) Devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti
sözleşmeleri (Binde
9,48)
ç) Paket tur sözleşmeleri
(Binde 9,48)
d) Abonelik sözleşmeleri
(Binde 9,48)
e) Mesafeli satış sözleşmeleri
(Binde 9,48)
11. 7/6/2012 tarihli ve 6326 sayılı Turist Rehberliği Meslek
Kanunu kapsamında düzenlenen turist rehberliğine ilişkin sözleşmeler (Binde
9,48)
12. 14/3/2013 tarihli ve 6446 sayılı Elektrik Piyasası
Kanunu kapsamında düzenlenen:
a) Toptan elektrik satış sözleşmeleri
(Binde 9,48)
b) Perakende elektrik satış sözleşmeleri
(Binde 9,48)
13. 18/4/2001 tarihli ve 4646 sayılı Doğal Gaz Piyasası
Kanunu kapsamında düzenlenen:
a) Toptan doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler (Binde
9,48)
b) Tüketicilere doğal gaz satışına ilişkin sözleşmeler (Binde
9,48)”
b) “II. Kararlar ve mazbatalar” başlıklı bölümünün (2)
numaralı fıkrasına aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.
“(4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu
kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumuna itirazen
şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, bu ihale
kararının hükmünden yararlanılmayan kısmına isabet eden damga vergisi ret ve
iade olunur. Sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga
vergisi ret ve iade edilmez.)”
c) “IV. Makbuzlar ve diğer kâğıtlar” başlıklı bölümünün;
1) “2. Beyannameler” başlıklı fıkrasının (b) bendine “Vergi
beyannameleri:” ibaresinden sonra gelmek üzere “((f) bendi dâhil olmak üzere,
beyanname verme süresi içerisinde düzeltme amacıyla verilen beyannameler
hariç)” parantez içi hükmü eklenmiştir.
2) “2. Beyannameler” başlıklı fıkrasının (f) bendi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“f) 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve
Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca verilmesi gereken aylık prim ve hizmet
belgesi ile muhtasar beyannamenin birleştirilerek verilmesiyle oluşturulan beyannameler
(37,40 TL.)”
MADDE 29- 488 sayılı Kanuna ekli (2) Sayılı Tablonun;
a) “II- Öğrenciler ve askerlerle ilgili kağıtlar” başlıklı
bölümünün (2) numaralı fıkrasına “beyannameler” ibaresinden sonra gelmek üzere
“ile okul idareleriyle öğrenciler veya velileri arasında düzenlenen kâğıtlar”
ibaresi eklenmiştir.
b) “II- Öğrenciler ve askerlerle ilgili kağıtlar” başlıklı
bölümüne aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“6. Resmî dairelerce yurt dışına gönderilen kişiler adına
yurt dışında bulunan eğitim-öğretim ve sağlık kurumlarına yapılan ödemelere
ilişkin düzenlenen kâğıtlar.”
c) “IV- Ticari ve medeni işlerle ilgili kağıtlar” başlıklı
bölümünün;
1) (5) numaralı fıkrasında yer alan “Sigorta
mukavelenameleri, sigorta ücretine ait makbuzlar” ibaresi “Sigorta, reasürans
ve koasürans sözleşmeleri, bireysel emeklilik, gruba bağlı bireysel emeklilik,
işveren grup emeklilik sözleşmeleri, diğer kağıtlarda yer alan sigorta yaptırma
taahhütleri ile sigorta primleri ve bireysel emeklilik katkı paylarının
ödenmesine ilişkin kâğıtlar” şeklinde değiştirilmiştir.
2) (16) numaralı fıkrasına “kuruluşlarına,” ibaresinden
sonra gelmek üzere “pay devirlerine,” ibaresi eklenmiştir.
3) (19) numaralı fıkrasında yer alan “Bankalar arasında,
bankanın taraf olduğu veya bankalar aracılığıyla” ibaresi “Bankalar veya aracı
kurumların taraf olduğu ya da bunlar aracılığıyla” şeklinde değiştirilmiştir.
4) (21) numaralı fıkrasında yer alan “Gayrimenkul yatırım
ortaklıklarının” ibaresi “Gayrimenkul yatırım ortaklıklarının ve gayrimenkul
yatırım fonlarının” şeklinde değiştirilmiştir.
5) (23) numaralı fıkrasında yer alan “ve geri ödenmelerine”
ibaresi “, geri ödenmelerine, devrine ve krediden doğan alacakların temlikine”
şeklinde değiştirilmiştir.
6) (30) numaralı fıkrasında yer alan “teminatlarına” ibaresi
“devrine, teminatlarına” şeklinde değiştirilmiştir.
7) (31) numaralı fıkrasında yer alan “kira
mukavelenameleri.” ibaresi “kira mukavelenameleri ile bu mukavelenameler
üzerine konulacak kefalet şerhleri ve teminatlar.” şeklinde değiştirilmiştir.
8) (32) numaralı fıkrasında yer alan “kira
mukavelenameleri.” ibaresi “kira mukavelenameleri ile bu mukavelenameler
üzerine konulacak kefalet şerhleri ve teminatlar.” şeklinde değiştirilmiştir.
9) (41) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“41. Kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden her türlü
varlık ve hakların devri, alımı, satımı, kiralanması, vekaleten yönetimi, kira
sertifikası ihracı amacıyla bir ortak girişime ortak olunması, iş sahibi sıfatıyla
bir eser veya işin yaptırılması ve bu iş veya eserin kiralanması veya satılması
nedeniyle düzenlenen kâğıtlar ile kira sertifikaları ve kira sertifikası
ödemelerine ilişkin her türlü garanti ve teminatlar için düzenlenen kâğıtlar.”
10) (42) numaralı fıkrasından sonra gelmek üzere bölüme
aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“43. Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım
mallarına ilişkin olarak yatırım teşvik belgesi sahibi yatırımcılarla bu
malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kâğıtlar, münhasıran
yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların
kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kâğıtlar, belge kapsamında
sabit kıymet yatırımlarının imal ve inşasına yönelik düzenlenen sözleşmeler, taahhütnameler,
teminatlar ve bu mahiyetteki kâğıtlar ile söz konusu yatırımlara yönelik
danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin düzenlenen kâğıtlar.
44. Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlarla
belirlenen yüksek ve orta-yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan
ürünlerin imalatına ilişkin olarak imalatçılar ile tedarikçileri arasında mal
ve hizmet alımı nedeniyle düzenlenen kâğıtlar.
45. 6/6/2002 tarihli ve 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi
Kanunu ve aynı Kanunun ilgili mevzuatı uyarınca düzenlenen taahhütnameler.
46. 20/6/2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet
Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında
Kanun kapsamında ödeme hizmeti sağlayıcısı ile ödeme hizmeti kullanıcısı
arasında düzenlenen tek seferlik ödeme sözleşmeleri.
47. Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya
yönelik olarak düzenlenen kâğıtlar ile 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi
Sicili Kanununa göre sanayi sicil belgesini haiz sanayi işletmelerince münhasıran
imalat sanayinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımına yönelik
düzenlenen kâğıtlar.
48. Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak
amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri
veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin düzenlenen kâğıtlar
ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla düzenlenen kâğıtlar.
49. Her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası,
yenileme ve dönüşümü ile bakım ve onarımına ilişkin düzenlenen kâğıtlar.
50. Girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ve girişim
sermayesi yatırım fonlarının münhasıran girişim sermayesi yatırımları ile
ilgili düzenlenen sözleşmeler ile bu sözleşmelere ilişkin düzenlenen diğer
kâğıtlar.
51. Sermaye piyasası araçlarının kredili alımı, açığa satışı
ve ödünç alma ve verme işlemleri ile ilgili olarak aracı kurum ile yatırımcı
arasında düzenlenen sözleşmeler.
52. İleri teknolojiye sahip ve teknoloji transferi
sağlayacak yurt dışında yerleşik şirketlerin satın alınması ile bu alımlara
yönelik mali ve hukuki danışmanlık hizmeti alımına ilişkin düzenlenen
kâğıtlar.”
MADDE 30- 2/7/1964 tarihli ve 492 sayılı Harçlar Kanununun
38 inci maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Birden fazla nüsha olarak düzenlenen muayyen bir bedeli
ihtiva eden kâğıtlarla ilgili nispi harca tabi işlemlerden sadece bir nüsha
için harç tahsil olunur.”
MADDE 31- 492 sayılı Kanunun 47 nci maddesinin başlığı
“Çeşitli işlemlerde harç:” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“Noterde işleme konu edilmiş belli tutarı ihtiva eden her
nevi senet, mukavelename ve kâğıtların değiştirilmesi hâlinde, değişikliğe
ilişkin senet, mukavelename ve kâğıtlar artan miktar üzerinden aynı nispette
harca tabidir.”
MADDE 32- 492 sayılı Kanunun 59 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (p) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“p) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama,
Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında yapılan finansal kiralama
işlemlerinde, kiralanan taşınmazın finansal kiralama sözleşmesinin süresi
sonunda kiracıya devri.”
MADDE 33- 492 sayılı Kanunun 123 üncü maddesinin;
a) Üçüncü fıkrasına “şirketlerin kuruluş,” ibaresinden sonra
gelmek üzere “pay devri,” ibaresi, “bankalar,” ibaresinden sonra gelmek üzere
“finansman şirketleri,” ibaresi eklenmiş ve fıkrada yer alan “Esnaf ve
Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifleri” ibaresinden sonra gelen parantez
içi hüküm “(Bu kooperatifler tarafından bankalardan kullandırılacak krediler
için verilecek kefaletler ile Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim
Şirketi tarafından verilecek kefaletler dâhil)” şeklinde değiştirilmiştir.
b) Dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Kira sertifikası ihracına dayanak teşkil eden her türlü
varlık ve hakların; devri, alımı, satımı, kiralanması, vekaleten yönetimi, kira
sertifikası ihracı amacıyla bir ortak girişime ortak olunması, iş sahibi
sıfatıyla bir eser veya işin yaptırılması ve bu iş veya eserin kiralanması veya
satılması ile bu işlemlere bağlı olarak yapılan her türlü teminat, ipotek ve
benzeri işlemler, bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.”
c) Dördüncü fıkrasından sonra gelmek üzere maddeye aşağıdaki
fıkralar eklenmiştir.
“Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yer alan yatırım
mallarına ilişkin olarak Yatırım Teşvik Belgesi sahibi yatırımcılarla bu
malların üreticileri ve tedarikçileri arasında düzenlenen kâğıtlar, münhasıran
yatırım döneminde belge kapsamındaki yatırıma yönelik gayri maddi hakların
kiralanması ve satın alınmasına ilişkin düzenlenen kâğıtlar, belge kapsamında
sabit kıymet yatırımlarının imal ve inşasına yönelik düzenlenen sözleşmeler,
taahhütnameler, teminatlar ve bu mahiyetteki kâğıtlar ile söz konusu
yatırımlara yönelik danışmanlık ve teknik müşavirlik hizmetlerine ilişkin
düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
İleri teknolojiye sahip ve teknoloji transferi sağlayacak
yurt dışında yerleşik şirketlerin satın alınması ile bu alımlara yönelik mali
ve hukuki danışmanlık hizmeti alımına ilişkin düzenlenen kâğıtlarla ilgili
işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
Yatırımlarda Devlet yardımları hakkında kararlarla
belirlenen yüksek ve orta-yüksek teknolojili sanayi sınıfında yer alan
ürünlerin imalatına ilişkin olarak imalatçılar ile tedarikçileri arasında mal
ve hizmet alımı nedeniyle düzenlenen kâğıtlarla ilgili işlemler bu Kanunda
yazılı harçlardan müstesnadır.
Binalarda ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu sağlamaya yönelik
olarak yapılan işlemler ile 17/4/1957 tarihli ve 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununa
göre sanayi sicil belgesini haiz sanayi işletmelerince münhasıran imalat
sanayinde kullanılmak üzere yeni makine ve teçhizat alımına yönelik olarak
yapılan işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
Ürünlerin yurt dışında tanıtım ve pazarlamasını sağlamak
amacıyla, miktarı ticari teamüllere uygun örnek ürünler, tanıtım malzemeleri
veya promosyon amaçlı ürünlerin bedelsiz ihracatına ilişkin yapılan işlemler
ile yurt dışındaki fuarlara katılım amacıyla yapılan işlemler bu Kanunda yazılı
harçlardan müstesnadır.
Her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının inşası, yenileme
ve dönüşümü ile bakım ve onarımına yönelik olarak düzenlenen kâğıtlarla ilgili
işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan müstesnadır.
Öğrencilerin burs veya öğrenim kredisi almak ve okula veya
öğrenci yurduna girebilmek için düzenledikleri sözleşme, taahhütname,
kefaletname ve benzeri kâğıtlara ilişkin işlemler bu Kanunda yazılı harçlardan
müstesnadır.”
MADDE 34- 492 sayılı Kanunun 132 nci maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“Bu Kanuna bağlı (1) sayılı tarifenin “C) Ticaret sicili
harçları:” başlıklı bölümünde yazılı ticaret sicili işlemlerine ilişkin
harçlar, ticaret ve sanayi odaları veya ticaret odaları veyahut ilgili odalar
tarafından makbuz karşılığı peşin olarak tahsil edilir. Bu suretle tahsil
olunan bir aya ait harçlar şekil, içerik ve muhteviyatı Maliye Bakanlığınca
belirlenen bir bildirim ile ticaret sicili müdürlüğünü bünyesinde bulunduran
odanın muhtasar yönünden bağlı olduğu vergi dairesine, izleyen ayın on beşinci
günü akşamına kadar bildirilip ödenir. Tahsil edilen harçların ilgili vergi
dairesine süresinde ödenmemesi durumunda, harç ilgili odadan 21/7/1953 tarihli
ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre
takip ve tahsil edilir. Süresinde vergi dairesine beyan edilmeyen tutarlar
hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümleri uygulanır. İşlemden doğan
harçları tamamen almadan işlem yapan ticaret sicili müdürlüğü görevlileri ve
ilgili odalar harcın ödenmesinden mükelleflerle birlikte müteselsilen
sorumludur.”
MADDE 35- 492 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“EK MADDE 1- 1.
İhracat ve ihracata ilişkin olduğunun tevsiki kaydıyla aşağıda sayılan işlemler
harçlardan müstesnadır:
a) İhracat karşılığı yapılacak ödemeler (İhracatın
finansmanında kullanıldığının tevsiki kaydıyla prefinansman, Destekleme ve
Fiyat İstikrar Fonu çerçevesinde yapılan ödemelere ilişkin taahhütnameler ile
temliknameler ve Sosyal Güvenlik Kurumu prim borçları ile genel bütçeli idarelere
olan borçların mahsubu dâhil).
b) İhracattan doğan alacağın ihracatçı tarafından temliki.
c) İhracat bağlantıları için düzenlenecek anlaşmalar.
ç) Transit ticarete konu malın satın alınması ve satılması.
d) Tedarik edildikleri şekliyle ihraç edilmek üzere mal
alımı.
e) 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanununun 131
inci maddesine istinaden ithalat vergilerinden tam muafiyet suretiyle geçici
ithalat rejimine tabi ambalaj malzemesi ithali ile kati ihraç edilen mallara
ait ambalaj malzemesinin geçici ihracı ve ithali.
f) Dahilde işleme izni kapsamında iznin geçerli olduğu süre
içerisinde yapılan ithalat.
g) Dahilde İşleme İzin Belgesi kapsamında belgenin geçerli
olduğu süre içerisinde yapılan ithalat veya yurt içi alımlar.
ğ) Gerçekleştirilen mamul ürün ihracatı karşılığı olarak bu
ürünlerin üretiminde kullanılan girdilerin Toprak Mahsulleri Ofisinden veya
Şeker Kurumunca tespit edilen şeker fabrikalarından alımı.
2. Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesine bağlanan aşağıda
sayılan diğer döviz kazandırıcı faaliyetlere ilişkin işlemler, belgenin
geçerlilik süresi içerisinde belgede yer alan tutarla sınırlı olmak kaydıyla
harçtan müstesnadır.
a) Kalkınma Bakanlığınca yayımlanan cari yıl yatırım
programında yer alan yatırımlardan ve Millî Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel
Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının bu programda yer almayan kamu
yatırımlarından uluslararası ihaleye çıkarılanların ihalesini kazanan veya
yabancı para ile finanse edilenlerin yapımını üstlenen ana yüklenici firmaların
(alt yükleniciler hariç);
i) Tam mükellef olması hâlinde, uluslararası ihalelerde
tamamı üzerinden, yabancı para ile finanse edilenlerde ise yabancı paraya
isabet eden oranda yapacakları teslim, hizmet ve faaliyetler ile tam mükellef
imalatçı firmaların, bahse konu işte kullanılmak üzere bu işin yapımını
yüklenen firmaya üreterek yapacakları mal ve malzeme ile hizmet satış ve
teslimleri,
ii) Dar mükellef olması hâlinde, söz konusu firmanın bu işte
kullanacağı mal ve malzemeyi üreten tam mükellef imalatçı firmaların (işi
taahhüt eden firmalar dâhil) yapacakları satış ve teslimleri,
iii) Tam ve dar mükellef firmaların ortaklığı hâlinde, tam
mükellef firmaya kendi faaliyeti oranında, diğer firmaya ise (ii) alt bendi
çerçevesinde tam mükellef firmaların üreterek yapacakları satış ve teslimleri,
iv) Yukarıda belirtilen (i), (ii) ve (iii) alt bentleri
çerçevesinde proje sahibi kamu kurumları ile bu projeleri üstlenen firmalara
proje süresince yapılacak teknik müşavirlik, mühendislik vb. hizmet satışları.
b) i) Savunma Sanayii Müsteşarlığınca onaylanan savunma,
güvenlik veya istihbarat alanları ile ilişkili projeleri üstlenmiş tam mükellef
imalatçı firmalar ile savunma, güvenlik veya istihbarat alanlarında yapılacak
araştırma ve geliştirme projelerini üstlenen tam mükellef imalatçı firmaların
yapacakları satış ve teslimler ile bu satış ve teslimler sonrası doğan bakım ve
onarım hizmetleri,
ii) Savunma Sanayii Müsteşarlığınca savunma, güvenlik veya
istihbarat alanları açısından önem arz ettiği belirtilen savunma, güvenlik ve
istihbarata yönelik her türlü platform, sistem, yazılım, araç ve gereçlerini
üreten tam mükellef imalatçı firmalar ile savunma, güvenlik veya istihbarat
alanlarında yapılacak araştırma ve geliştirme projelerini üstlenen tam mükellef
imalatçı firmaların ülkenin savunma, güvenlik veya istihbaratı ile ilgili kamu
kurum ve kuruluşlarına yapacakları satış ve teslimler ile bu satış ve teslimler
sonrası doğan bakım ve onarım hizmetleri,
iii) Bu bendin (i) ve (ii) alt bentlerinde belirtilen
firmalara, tam mükellef imalatçı firmaların üreterek yapacakları satış ve
teslimleri,
iv) Bu bendin (i) ve
(ii) alt bentlerinde belirtilen işleri yüklenen firmanın dar mükellef firma
olması hâlinde, tam mükellef imalatçı firmaların bu firmaya üreterek
yapacakları satış ve teslimleri.
c) Tam mükellef imalatçı firmaların, Ekonomi Bakanlığınca
belirlenen yatırım malları listesinde belirtilen malları üreterek yapacakları
satış ve teslimleri.
ç) Tam mükellef imalatçı firmaların, Yatırım Teşvik Belgesi
kapsamında monte edilmemiş haldeki aksam ve parçaları ithal edebilecek
firmalara, ithal edebilecekleri bu aksam ve parçaları üreterek yapacakları
satış ve teslimleri.
d) Yap-İşlet Modeli çerçevesinde yapılacak yatırım
projelerini üstlenen tam mükellef firmaların yapacakları hizmet ve faaliyetleri.
e) Kamu kurum ve kuruluşları tarafından uluslararası ihaleye
çıkarılmış yurt içi veya yurt dışı münhasıran yük taşıma işlerini yüklenen tam
mükellef firmaların bu faaliyetleri.
f) Uluslararası yük taşımacılığından döviz olarak kazanılan
navlun bedellerinin yurda getirilmesi kaydıyla kara, deniz veya hava ulaştırma
hizmet ve faaliyetleri.
g) Yurt dışına yönelik olarak gerçekleştirilecek
müteahhitlik, müşavirlik, yazılım ve mühendislik hizmetleri.
ğ) Yabancı uyruklulara (diplomatik temsilcilikler ve
mensupları dâhil), turistlere veya yurt dışında çalışan Türk vatandaşlarına
ülkemizde bulundukları sürede, döviz karşılığı verilecek sağlık hizmetleri.
h) Turizm müesseseleri ile seyahat acentelerinin yurt
içindeki ve yurt dışındaki turizm faaliyetleri sırasında yaptıkları döviz
karşılığı hizmet satışları.
ı) Bedelleri döviz olarak alınmak kaydıyla yurt dışında
yerleşik firmalar adına gerçekleştirilen bakım ve onarım hizmetiyle, dış sefere
çıkan Türk ve yabancı bayraklı gemi, uçak veya tırların bakımı ve onarımı,
yenileme ve dönüşüm ile bakım, onarım, yenileme ve dönüşüm kapsamında
gerçekleştirilen mal (yakıt ve madeni yağlar hariç) ve hizmet satışları.
i) Tam mükellef firmalarca, ihraç ürünlerimizin pazarlanması
amacıyla yurt dışında mağaza açılması veya işletilmesi.
j) Kamu kurum ve kuruluşlarınca uluslararası ihaleye
çıkarılan maden havzalarından rödövans karşılığında maden çıkarımı ve
işletmesiyle ilgili üretim faaliyetleri.
k) Yurt içinde yerleşik haber ajanslarınca, yurt dışındaki
yayın organlarına görüntülü veya görüntüsüz haber satışları.
l) Kamu kurum ve kuruluşlarınca uluslararası ihaleye
çıkarılan ve Ekonomi Bakanlığı tarafından belirlenen yatırım malları, sınai
mamuller ve yazılım hizmetlerine yönelik ihaleleri kazanan tam mükellef
imalatçı firmaların üreterek yapacakları satış ve teslimleri.
m) İkili veya çok taraflı uluslararası anlaşma hükümlerine
göre yurt içinde bulunan yabancı kuruluşların yurt dışından getirme imkanına
sahip bulundukları sınai mamulleri teslim eden tam mükellef imalatçı firmalar
ile uluslararası kuruluşlar, yabancı ülke temsilcilikleri ve kuruluşlarına ait
tesislerin yapımını ve onarımını üstlenen tam mükellef müteahhit firmaların
faaliyet ve teslimleri.
n) İkili veya çok taraflı uluslararası anlaşmalar kapsamında
Türkiye’de gerçekleştirilen projeleri üstlenen kurum, kuruluş veya şirketler
(bunlar tarafından yurt içinde projenin yürütülmesi amacıyla kurulan veya
ortaklık gerçekleştirilen şirketler dâhil) tarafından proje kapsamında verilen
yapım ve teslim işlerini yüklenen firmaların (alt yükleniciler hariç);
i) Tam mükellef olması hâlinde, bunların yapacakları teslim
ve hizmetleri ile tam mükellef imalatçı firmaların bu firmalara üreterek
yapacakları satış ve teslimleri,
ii) Tam ve dar mükellef firmaların ortaklığı şeklinde olması
hâlinde, tam mükellef firmanın ortaklığı oranında gerçekleştireceği teslim ve
hizmetleri ile tam mükellef imalatçı firmaların bu firmalara üreterek
yapacakları satış ve teslimleri.
o) Kamu özel iş birliği kapsamında tesis yapımı ve
yenilenmesi işlerini üstlenen tam mükellef firmaların yapacakları hizmet ve
faaliyetleri.
3. Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesi almak amacıyla proje
formu ekinde verilecek taahhütnameler ile bu maddenin (2) numaralı fıkrasının
(a), (b), (d), (e), (g), (j), (l) ve (o) bentlerinde sayılan işlem ve
faaliyetlere ilişkin sözleşme safhasından önceki teminatlar ve ihale
kararlarına belge aranmaksızın resen harç istisnası uygulanır.
Belge sahibi firmaların belge konusu işe ilişkin mal,
malzeme veya hizmet temin ettiği kişi ve kurumlarla yapacağı işlemlere harç
istisnası uygulanması için, her iki işlem tarafının da o işle ilgili olarak
düzenlenmiş belgeye sahip olması şarttır.
4. Bu maddenin
uygulamasında;
Uluslararası ihale: Kamu kurum ve kuruluşları tarafından
yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak
çıkılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihaleyi,
Vergi, Resim, Harç İstisnası Belgesi: Döviz kazandırıcı
faaliyetleri teşvik etmek amacıyla harç istisnası uygulanabilmesi için alınması
ve ibraz edilmesi gereken, harca konu işlemin yapıldığı tarihte geçerli Ekonomi
Bakanlığınca düzenlenen belgeyi,
ifade eder.
Bu maddede geçen tam ve dar mükellefiyetin kapsamı Gelir
Vergisi Kanununa ve Kurumlar Vergisi Kanununa göre tayin ve tespit edilir.
5. Bu maddede sayılan işlem veya faaliyetlerin kısmen veya
tamamen gerçekleştirilmemesi hâlinde, gerçekleşmeyen kısma ait alınmayan harç,
mükelleflerden, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ceza ve gecikme
faizi ile birlikte geri alınır.
Bu madde kapsamında, harç istisnası uygulamak suretiyle
işlem yapan kuruluşlar, istisnaya konu işlemin mahiyeti ile alınmayan harç
tutarını, işlemin yapıldığı tarihi takip eden otuz gün içinde ilgililerin gelir
veya kurumlar vergisi bakımından bağlı bulunduğu vergi dairesine bildirmeye
mecburdurlar.
Bu maddede sayılan işlem veya faaliyetlerin
gerçekleşmediğinin tespit edildiği tarihi takip eden otuz gün içinde, bu durumu
vergi dairesine bildirmeyen kuruluşlar harç ile ceza ve gecikme faizinin
ödenmesinden ilgililerle birlikte müteselsilen sorumludurlar.
6. Bu maddenin uygulanması bakımından; birinci ve ikinci
fıkralarda yer alan döviz kazandırıcı faaliyetlere ilave olarak döviz
kazandırıcı diğer faaliyetleri, belge kapsamında istisna uygulanacak işlem ve
faaliyetlerin aşamaları ile diğer usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı
ile Ekonomi Bakanlığı birlikte yetkilidir.”
MADDE 36- 492 sayılı Kanuna bağlı (1) sayılı Tarifenin “A)
Mahkeme Harçları” başlıklı bölümünün “III- Karar ve ilam harcı” başlıklı alt
bölümünün birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “Tahkim yargılamasında bu
bende göre hesaplanan harç yüzde elli oranında uygulanır.” cümlesi “Tahkim
yargılamasında bu bent hükümlerine göre harç alınmaz.” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 37- 492 sayılı Kanuna bağlı (2) sayılı Tarifenin “II-
Maktu harçlar:” başlıklı bölümünün;
a) (3) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“3. Vekaletnamelerde beher imza için
12,40 TL.”
b) (4) numaralı fıkrasının başlığı “4. Defter tasdiki
(kuruluş aşamasında yapılan tasdikler hariç):” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 38- 492 sayılı Kanuna bağlı (4) sayılı Tarifenin “I-
Tapu işlemleri” başlıklı bölümünün (7) numaralı fıkrasına aşağıdaki parantez
içi hüküm eklenmiştir.
“(Tacirler arası ipotek tesis işlemlerinde bu fıkraya göre
hesaplanan harçlar yüzde elli oranında uygulanır.)”
MADDE 39- 29/7/1970 tarihli ve 1319 sayılı Emlak Vergisi
Kanununun 5 inci maddesinin (f) fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“g) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binalar,
inşalarının sona erdiği tarihi takip eden bütçe yılından itibaren beş yıl süre
ile geçici muafiyetten faydalandırılır.”
MADDE 40- 1319 sayılı Kanunun 15 inci maddesinin (d) fıkrasından
sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“e) Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında yapılan yatırımlar
için iktisap olunan veya tahsis edilen araziler Yatırım Teşvik Belgesi
süresince.”
MADDE 41- 26/5/1981 tarihli ve 2464 sayılı Belediye Gelirleri
Kanununun ek 2 nci maddesinin (d) fıkrasında yer alan “Kültür ve Turizm
Bakanlığı” ibaresi “Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında inşa edilen binalar,
Kültür ve Turizm Bakanlığı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 42- 2464 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin ikinci
fıkrasında yer alan “7269 sayılı” ibaresi “Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında
inşa edilen yapı ve tesisler, 7269 sayılı” şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 43- 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer
Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin (4) numaralı fıkrasının;
a) (g) bendine “tahvil” ibaresinden sonra gelmek üzere
“(elde edilen faiz gelirleri ile sınırlı olmak üzere tahvil satın almak
suretiyle verilen finansman hizmetleri dâhil)” parantez içi hüküm eklenmiştir.
b) (r) bendine aşağıdaki paragraf eklenmiştir.
“Bu fıkranın (u) bendi kapsamında varlık kiralama
şirketlerine ve (y) bendi kapsamında finansal kiralama şirketleri, katılım
bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen taşınmaz ve iştirak
hisselerinin, kaynak kuruluş ve kiracı tarafından üçüncü kişilere satışına
ilişkin en az iki tam yıl aktifte bulundurma süresinin hesabında, bu taşınmaz
ve iştirak hisselerinin varlık kiralama şirketleri, finansal kiralama
şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarının aktifinde
bulunduğu süreler de dikkate alınır.”
c) (u) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“u) Her türlü varlık ve hakkın, kaynak kuruluşlarca, kira
sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme süresi sonunda geri alınması şartıyla
varlık kiralama şirketlerine devri ile bu varlık ve hakların varlık kiralama
şirketlerince kiralanması ve devralınan kuruma devri.
İstisna kapsamında, varlık kiralama şirketlerine devredilen
varlık ve hakların iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar
indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, devrin yapıldığı hesap
dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak
dikkate alınır.”
ç) (y) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“y) 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama,
Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında; finansal kiralama şirketleri, katılım
bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarınca bizzat kiracıdan satın alınıp
geriye kiralanan her türlü taşınır ve taşınmazlara uygulanmak üzere ve
kiralamaya konu kıymetin mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya
devredilecek olması koşulu ile kiralamaya konu taşınır ve taşınmazın kiralayana
satılması, satan kişilere kiralanması ve devri.
İstisna kapsamında, finansal kiralama şirketleri, katılım
bankaları ile kalkınma ve yatırım bankalarına devredilen her türlü taşınır ve
taşınmaz malların iktisabında yüklenilen ve devrin yapıldığı döneme kadar
indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisi, devrin yapıldığı hesap
dönemine ilişkin gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak
dikkate alınır.”
MADDE 44- 3065 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (d) bendine aşağıdaki parantez içi hüküm eklenmiştir.
“(5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesine göre transfer
fiyatlandırması yoluyla örtülü olarak dağıtılan kazançlar ile Gelir Vergisi
Kanununun 41 inci maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendine göre
işletme aleyhine oluşan farklara ilişkin ithalde veya sorumlu sıfatıyla ödenen
katma değer vergisi hariç)”
MADDE 45- 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza
Kanununun 5 inci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “teminat sözleşmeleri,”
ibaresi “banka teminat mektupları dışındaki teminat sözleşmeleri,” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 46- 31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar
ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasına
aşağıdaki cümleler eklenmiştir.
“Bu Kanun gereği internet, elektronik ve benzeri ortamda
Kuruma gönderilecek muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin defter ve kayıtlara
ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden belgelere uygun olmamasından
işverenlerle birlikte yazılı sözleşme ile yetki verilmiş serbest muhasebeci,
serbest muhasebeci malî müşavir ve yeminli malî müşavirler de müştereken ve
müteselsilen sorumludur. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar
Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.”
MADDE 47- 5510 sayılı Kanunun 81 inci maddesinin birinci
fıkrasının;
a) (ı) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “belgelerinin”
ibaresi “belgelerini” şeklinde değiştirilmiş ve bende “yasal süresi içerisinde
Sosyal Güvenlik Kurumuna” ibaresinden sonra gelmek üzere “, muhtasar ve prim
hizmet beyannamelerini ise Maliye Bakanlığına” ibaresi eklenmiştir.
b) (i) bendinin ikinci cümlesinde yer alan “yasal süresi
içinde Kuruma” ibaresinden sonra gelmek üzere “, muhtasar ve prim hizmet
beyannamelerinin ise Maliye Bakanlığına” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 48- 5510 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinin;
a) Birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Bu Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddesine tabi sigortalılar ile
sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalılar için işverenlerce Kuruma
verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgelerinin şekli, içeriği, ekleri,
ilgili olduğu dönemi, verilme süresi ve diğer hususlar Kurum tarafından çıkarılan
yönetmelikle belirlenir.”
b) Dördüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Ay içinde bazı işgünlerinde çalıştırılmadığı ve ücret
ödenmediği beyan edilen sigortalıların, otuz günden az çalıştıklarını
ispatlayan belgeler, işverence ilgili aya ait aylık prim ve hizmet belgesinin
veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin verilmesi gereken süre içinde
verilir. Belgelerin şekli, içeriği, ekleri, ilgili olduğu dönemi, verilme
süresi, verilme yöntemi, belgeleri verecek işyerleri, belgelerin verileceği
kurum ile diğer hususlar Kurumca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.”
c) Beşinci fıkrasında yer alan “aylık prim ve hizmet
belgesinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya muhtasar ve prim hizmet
beyannamesinin”, “aylık prim ve hizmet belgesi” ibaresinden sonra gelmek üzere
“veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi” ibareleri eklenmiş, “verilmesi
gereken süre içinde” ibaresinden sonra gelen “Kuruma” ve “verilen bilgi ve
belgelerin” ibaresinden sonra gelen “Kurumca” ibareleri yürürlükten
kaldırılmıştır.
ç) Dokuzuncu fıkrasında yer alan “Aylık prim ve hizmet
belgesi” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya muhtasar ve prim hizmet
beyannamesi” ibaresi eklenmiştir.
d) Onuncu fıkrasında yer alan “aylık prim ve hizmet
belgesinin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya muhtasar ve prim hizmet
beyannamesinin” ve “aylık prim ve hizmet belgesinde” ibaresinden sonra gelmek
üzere “veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde” ibareleri eklenmiştir.
e) On ikinci fıkrasının ikinci cümlesi yürürlükten
kaldırılmıştır.
f) Sonuna aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“Muhtasar beyanname ile bu Kanun uyarınca verilmesi gereken
aylık prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesi durumunda
beyannamenin; şekil, içerik, ekleri, ilgili olduğu dönem, verilme süresi ve
diğer hususlar Bakanlık ile Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan müşterek
tebliğ ile belirlenir. İşveren sigortalı çalıştırmadığı takdirde, bu hususu
sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren on beş gün içinde Kuruma
bildirmekle yükümlüdür.”
MADDE 49- 5510 sayılı Kanunun 91 inci maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Afet ve diğer mücbir sebep hâllerinde belgelerin verilme
süresi ve primlerin ertelenmesi
MADDE 91- Yangın, su baskını, sel, kuraklık, yer kayması,
deprem gibi afetlerle ağır hastalık, ağır kaza, tutukluluk ve sabotaj gibi
nedenlerle ticari veya ekonomik kayıplara uğrayan işverenler, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna
göre primlerini kendileri ödeyen sigortalılar, bu durumu belgelemeleri kaydıyla
vakanın veya afetin meydana geldiği tarihten itibaren üç ay içinde talepte
bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, yapılacak inceleme sonucu
anlaşılması hâlinde, yukarıda belirtilen vaka veya afet tarihinden önce ödeme süresi
dolmuş mevcut Kuruma olan borçlar ile vaka veya afetin meydana geldiği tarihi
takip eden üçüncü ayın sonuna kadar tahakkuk edecek Kuruma olan borçları, vaka
veya afetin meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar Kurumca
ertelenebilir.
Birinci fıkrada belirtilen durumlar ile Bakanlık ve Maliye
Bakanlığınca müştereken belirlenen vaka, afet veya mücbir sebep hâllerinde
Kuruma verilmesi gereken her türlü bilgi ve belge ile yapılması gereken
başvuruların vakanın, afetin veya mücbir sebebin meydana geldiği tarihi takip
eden üç ay içinde Kuruma verilmesi veya yapılması hâlinde, süresinde verilmiş
veya yapılmış sayılır.
Yetkili makamlarca genel hayatı etkilediğine dair karar
verilen vaka, afet veya mücbir sebep hâllerinde, genel hayatın etkilendiği
bölge, il, ilçe veya mahalde doğrudan veya dolaylı olarak zarar gören
işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerince bu Kanuna göre Kuruma verilmesi
gereken her türlü bilgi ve belge ile yapılması gereken başvuruların, ödenmesi
gereken primlerin ve diğer Kurum alacaklarının ödeme sürelerini bu Kanundaki
sürelere bağlı olmaksızın, genel hayatın etkilendiği bölge, il, ilçe veya
mahaldeki şartları ve gelişmeleri göz önünde tutarak belirlemeye ve ertelemeye
Kurum yetkilidir.
Kuruma olan borçların ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez
ve ertelenen kısmına gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.”
MADDE 50- 5510 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinin üçüncü
fıkrasının birinci cümlesinde yer alan “gerçek ve tüzel kişileri” ibaresi
“gerçek veya tüzel kişiler ile yazılı sözleşme ile yetki verilmiş gerçek veya
tüzel kişilere izin vermeye, bu kişileri aracı kılmaya veya” şeklinde
değiştirilmiştir.
MADDE 51- 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesinin birinci
fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“m) Kurumun prim tahakkukuna ve sigortalıların sosyal
güvenlik haklarına dayanak teşkil eden bu Kanunun 86 ncı maddesinin on üçüncü
fıkrası uyarınca verilmesi gereken beyannamedeki sigortalıların, prime esas
kazançlarının veya hizmetlerinin bildirilmediği, eksik ya da geç bildirildiği
anlaşılan her bir işyeri için;
1) Beyannamenin asıl olması hâlinde, aylık asgari ücretin
iki katını geçmemek kaydıyla beyannamede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık
asgari ücretin beşte biri tutarında,
2) Beyannamenin ek olması hâlinde, aylık asgari ücretin iki
katını geçmemek kaydıyla her bir ek beyannamede kayıtlı sigortalı sayısı
başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,
3) Ek beyannamenin, 86 ncı maddenin beşinci fıkrasına
istinaden Kurumca resen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari ücretin iki katını
geçmemek kaydıyla her bir ek beyannamede kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık
asgari ücretin yarısı tutarında,
4) Beyannamenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol
ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin
denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma,
denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar,
kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve
belgelerden, hizmetleri ve kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik
bildirildiği ya da sadece hizmetlerinin Kuruma eksik bildirildiği anlaşılan
sigortalılarla ilgili olması hâlinde, beyannamenin asıl veya ek nitelikte olup
olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık
beyannamedeki her bir işyeri için,
a) Kamu idareleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca
bilanço esasına göre defter tutmak zorunda olanlar hakkında asgari ücretin üç
katını geçmemek üzere sigortalı başına aylık asgari ücret tutarında,
b) Diğer defterleri tutmak zorunda olanlar hakkında asgari
ücretin iki katını geçmemek üzere sigortalı başına yarım asgari ücret
tutarında,
c) Defter tutmakla yükümlü olmayanlar hakkında aylık asgari
ücreti geçmemek üzere sigortalı başına asgari ücretin üçte biri tutarında,
ç) Beyannamedeki her bir işyerinden bildirilen
sigortalıların sadece prime esas kazançlarının eksik bildirildiğinin
anlaşılması hâlinde ise beyannamenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı,
işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin
onda birinden az, iki katından fazla olmamak üzere tespit edilen prime esas
kazanç tutarında,
idari para cezası uygulanır.
n) Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde, sigortalıların
işyerlerinde fiilen yaptıkları işe uygun meslek adı ve kodunu, gerçeğe aykırı
bildiren her bir işyeri için aylık asgari ücreti geçmemek üzere meslek adı ve
kodu gerçeğe aykırı bildirilen sigortalı başına asgari ücretin onda biri
tutarında idari para cezası uygulanır.”
MADDE 52- 5510 sayılı Kanunun ek 2 nci maddesinin ikinci
fıkrasına “aylık prim ve hizmet belgelerinin” ibaresinden sonra gelmek üzere
“Kuruma, muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinin Maliye Bakanlığına” ibaresi
eklenmiş ve fıkrada yer alan “yasal süresi içerisinde” ibaresinden sonra gelen
“Kuruma” ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 53- 5510 sayılı Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir.
“EK MADDE 12- Aylık prim ve hizmet belgesinin muhtasar ve
prim hizmet beyannamesi adı altında muhtasar beyanname ile birleştirilerek
Maliye Bakanlığına verilmeye başlanıldığı tarihten önceki dönemlere ait
yükümlülükler nedeniyle verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri Sosyal
Güvenlik Kurumunca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde Kuruma verilir.”
MADDE 54- 5510 sayılı Kanunun geçici 68 inci maddesinin;
a) Birinci fıkrasının (a) bendinde yer alan “2016 yılında
cari aya ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde” ibaresinden sonra
gelmek üzere “veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde” ibaresi,
b) Üçüncü fıkrasında yer alan “aylık prim ve hizmet
belgelerini” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya muhtasar ve prim hizmet
beyannamelerini” ibaresi,
c) Altıncı fıkrasında yer alan “2016 yılında cari aya
ilişkin verilen aylık prim ve hizmet belgelerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere
“veya muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde” ibaresi,
ç) Dokuzuncu fıkrasında yer alan “aylık prim ve hizmet
belgelerinde” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya Maliye Bakanlığına verilecek
muhtasar ve prim hizmet beyannamelerinde” ibaresi,
eklenmiştir.
MADDE 55- 13/6/2006 tarihli ve 5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasına aşağıdaki bent eklenmiştir.
“ö) Tüm giderlerinin kanuni ve iş merkezi Türkiye’de
bulunmayan kurumlar tarafından karşılanması ve söz konusu giderlerin Türkiye’de
tam veya dar mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun hesaplarına intikal
ettirilmemesi veya kârından ayrılmaması kaydıyla, Ekonomi Bakanlığından alınan
izne istinaden kurulan bölgesel yönetim merkezleri (Türkiye’de tam veya dar
mükellefiyete tabi herhangi bir kurumun, bölgesel yönetim merkezinin yönetimi
altında bulunması muafiyet hükmünün uygulamasına engel teşkil etmez.).”
MADDE 56- 5520 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin;
a) Birinci fıkrasının (e) bendinin birinci paragrafında yer
alan parantez içi hüküm yürürlükten kaldırılmış ve beşinci paragrafı aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
“Devir veya bölünme suretiyle devralınan taşınmazlar,
iştirak hisseleri, kurucu senetleri ve intifa senetleri ile rüçhan haklarının
satışında aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, devir olunan veya bölünen
kurumda geçen süreler de dikkate alınır. 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı
Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında geri
kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla, kurumlar
tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile kalkınma ve
yatırım bankalarına veya 6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası
Kanunu kapsamında kira sertifikası ihracı amacıyla varlık kiralama şirketlerine
devredilen taşınmazların kiracı ya da kaynak kuruluş tarafından üçüncü kişilere
satışında, aktifte bulundurma sürelerinin hesabında, bu taşınmazların finansal
kiralama şirketi, katılım bankaları, kalkınma ve yatırım bankaları ile varlık
kiralama şirketinin aktifinde bulunduğu süreler de dikkate alınır.”
b) Birinci fıkrasına aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“j) Her türlü taşınır ve taşınmaz malların 6361 sayılı Kanun
kapsamında geri kiralama amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla,
kurumlar tarafından finansal kiralama şirketleri, katılım bankaları ile
kalkınma ve yatırım bankalarına satışından doğan kazançlar ve bu kurumlarca söz
konusu varlıkların devralındığı kuruma kira süresi sonunda devrinden doğan
kazançlar.
İstisnadan yararlanan satış kazancı, kiracı tarafından
pasifte özel bir fon hesabında tutulur ve özel fon hesabında tutulan bu tutar
sadece kiracı tarafından bu varlıklar için ayrılacak amortismanların (bu
varlıkların kiralayan kurumlara devrinden önce kiracıdaki net bilanço aktif
değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılır. İstisna edilen
kazançtan herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya işletmeden
çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım için
uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler ziyaa
uğramış sayılır. Kurumların tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve
bölünmeler hariç) hâlinde de bu hüküm uygulanır.
Söz konusu varlıkların,
i) Kiracı tarafından veya
ii) Kiralayan kurumlar tarafından finansal kiralama yöntemi
dâhil olmak üzere (6361 sayılı Kanunda yer alan sözleşmeden kaynaklanan
yükümlülüklerin yerine getirilememesi hâlleri hariç),
üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda, kiralayan
kurumlara devrinden önce bu varlıkların kiracıdaki net bilanço aktif değeri ile
bu varlıklar için anılan kurumların kazancının tespitinde dikkate alınan toplam
amortisman tutarı dikkate alınarak, satışı gerçekleştiren kurum nezdinde
vergilendirme yapılır.
Sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerin yerine
getirilememesi nedeniyle sat-kirala-geri al işleminin tekemmül etmemesi
hâlinde, istisna nedeniyle kiracı adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen
vergiler, vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil
olunur.
k) Her türlü varlık ve hakların, kaynak kuruluşlarca, kira
sertifikası ihracı amacıyla ve sözleşme sonunda geri alınması şartıyla varlık
kiralama şirketlerine satışı ile varlık kiralama şirketlerince bu varlıkların
devralındığı kuruma satışından doğan kazançlar.
İstisnadan yararlanan satış kazancı, kaynak kuruluş
tarafından pasifte özel bir fon hesabında tutulur ve özel fon hesabında tutulan
bu tutar sadece kaynak kuruluş tarafından varlık kiralama şirketinden
devralındığı tarihten itibaren bu varlıklar için ayrılacak amortismanların (bu
varlıkların varlık kiralama şirketine devrinden önce kaynak kuruluştaki net
bilanço aktif değerine isabet eden amortismanlar hariç) itfasında kullanılır.
İstisna edilen kazançtan herhangi bir şekilde başka bir hesaba nakledilen veya
işletmeden çekilen ya da dar mükellef kurumlarca ana merkeze aktarılan kısım
için uygulanan istisna dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler
ziyaa uğramış sayılır. Kurumların tasfiyesi (bu Kanuna göre yapılan devir ve
bölünmeler hariç) hâlinde de bu hüküm uygulanır.
Söz konusu varlıkların, kaynak kuruluş tarafından üçüncü
kişi ve kurumlara satılması durumunda, varlık kiralama şirketine devrinden önce
bu varlıkların kaynak kuruluştaki net bilanço aktif değeri ile bu varlıklar
için anılan kurumların kazancının tespitinde dikkate alınan toplam amortisman
tutarı dikkate alınarak kaynak kuruluş nezdinde vergilendirme yapılır.
Söz konusu varlıkların varlık kiralama şirketleri tarafından
üçüncü kişi ve kurumlara satılması durumunda ise varlık kiralama şirketlerinin
bu satış işleminden doğan kazançları varlık kiralama şirketleri nezdinde
kurumlar vergisine tabi tutulur ve istisna uygulaması dolayısıyla kaynak
kuruluş adına zamanında tahakkuk ettirilmeyen vergiler, vergi ziyaı cezası
uygulanmaksızın gecikme faiziyle birlikte tahsil olunur.”
MADDE 57- 5520 sayılı Kanunun 5/B maddesinin;
a) İkinci fıkrasının (c) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
b) Üçüncü fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(3) İstisna uygulamasına patent veya faydalı model
belgesinin verildiği tarihten itibaren başlanır ve ilgili patent veya faydalı
model belgesi için sağlanan koruma süresi aşılmamak kaydıyla bu istisnadan
yararlanılabilir. Buluşun üretim sürecinde kullanılması sonucu üretilen
ürünlerin satışından elde edilen kazançların, patentli veya faydalı model belgeli
buluşa atfedilen kısmı, ayrıştırılmak suretiyle transfer fiyatlandırması
esaslarına göre tespit edilir.”
c) Yedinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(7) Birinci ve beşinci fıkralarda yer alan %50 oranını ayrı
ayrı ya da birlikte sıfıra kadar indirmeye, %100’e kadar artırmaya, bu oranları
sektörler ile birinci fıkrada yer alan gelir, kazanç ve iratlar itibarıyla ya
da patent veya faydalı model belgesine göre farklılaştırmaya, tekrar kanuni
seviyesine indirmeye, beşinci fıkrada yer alan süreyi bir yıla kadar indirmeye,
tekrar kanuni seviyesine kadar çıkarmaya Bakanlar Kurulu; üçüncü fıkrada yer
alan transfer fiyatlandırması suretiyle ayrıştırma yöntemi yerine satış,
hasılat, gider, harcama, maliyet veya benzeri unsurları dikkate alarak kazancın
ayrıştırılmasında basitleştirilmiş yöntemler tespit etmeye ve bu maddenin
uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.”
MADDE 58- 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasının;
a) (a) bendi yürürlükten kaldırılmıştır.
b) (ğ) bendinin;
1) Birinci paragrafında yer alan “çağrı merkezi ve veri
saklama hizmeti” ibaresi “çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon, veri
saklama, veri işleme, veri analizi ve ilgili bakanlıkların görüşü alınmak
suretiyle Maliye Bakanlığınca belirlenen mesleki eğitim” şeklinde
değiştirilmiştir.
2) Üçüncü paragrafına “hizmet alanları” ibaresinden sonra
gelmek üzere “ve kazanç tutarları” ibaresi eklenmiştir.
MADDE 59- 5520 sayılı Kanunun 13 üncü maddesinin;
a) İkinci fıkrasına “İlişkinin doğrudan veya dolaylı olarak
ortaklık kanalıyla oluştuğu durumların örtülü kazanç dağıtımı kapsamında
sayılması için en az %10 oranında ortaklık, oy veya kâr payı hakkının olması
şartı aranır. Ortaklık ilişkisi olmadan doğrudan veya dolaylı olarak en az %10
oranında oy veya kâr payı hakkının olduğu durumlarda da taraflar ilişkili kişi
sayılır. İlişkili kişiler açısından bu oranlar topluca dikkate alınır.”
cümleleri eklenmiştir.
b) Dördüncü fıkrasının (ç) bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş ve bu bentten sonra gelmek üzere (d) bendi eklenmiştir.
“ç) İşlemsel kâr yöntemleri: Emsallere uygun fiyat veya
bedelin tespitinde, ilişkili kişiler arasındaki işlemden doğan kârı esas alan
yöntemleri ifade eder. Bu yöntemler, işleme dayalı net kâr marjı yöntemi ve kâr
bölüşüm yöntemidir. İşleme dayalı net kâr marjı yöntemi, mükellefin kontrol
altındaki bir işlemden; maliyetler, satışlar veya varlıklar gibi ilgili ve
uygun bir temele dayanarak tespit ettiği net kâr marjının incelenmesi esasına
dayanır. Kâr bölüşüm yöntemi, ilişkili kişilerin bir veya daha fazla sayıdaki
kontrol altındaki işlemlere ilişkin toplam faaliyet kârı ya da zararının,
üstlendikleri işlevler ve yüklendikleri riskler nispetinde ilişkili kişiler
arasında emsallere uygun olarak bölüştürülmesi esasına dayanır.”
“d) Emsallere uygun fiyata yukarıdaki yöntemlerden herhangi
birisi ile ulaşma olanağı yoksa mükellef, işlemin niteliğine uygun olarak kendi
belirleyeceği bir yöntemi de kullanabilir.”
c) Beşinci fıkrasına “Mükellef ve Bakanlık, belirlenen
yöntemin zamanaşımına uğramamış geçmiş vergilendirme dönemlerine de tatbik
edilmesini, Vergi Usul Kanununun pişmanlık ve ıslah hükümlerinin uygulanmasının
mümkün olması ile anlaşma koşullarının bu dönemlerde de geçerli olması hâlinde,
anlaşma kapsamına almak suretiyle sağlayabilir. Bu durumda, imzalanan anlaşma
söz konusu hükümlerde yer alan haber verme dilekçesi yerine geçer, beyan ve
ödeme işlemleri buna göre tekemmül ettirilir. Anlaşmanın geçmiş vergilendirme
dönemlerine uygulanması sebebiyle daha önceden ödenen vergiler ret ve iade
edilmez.” cümleleri eklenmiştir.
ç) Yedinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra
eklenmiş ve mevcut sekizinci fıkra buna göre teselsül ettirilmiştir.
“(8) Transfer fiyatlandırmasına ilişkin belgelendirme
yükümlülüklerinin tam ve zamanında yerine getirilmiş olması kaydıyla, örtülü
olarak dağıtılan kazanç nedeniyle zamanında tahakkuk ettirilmemiş veya eksik
tahakkuk ettirilmiş vergiler için vergi ziyaı cezası (Vergi Usul Kanununun 359
uncu maddesinde yazılı fiillerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi hali hariç)
%50 indirimli olarak uygulanır.”
d) Mevcut sekizinci fıkrası aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
“(9) Bakanlar Kurulu; ikinci fıkrada yer alan oranları,
gerçek kişiler, kurumlar, doğrudan veya dolaylı ortaklar itibarıyla ya da ortaklık
payının edinim şekline göre topluca veya ayrı ayrı %1’e kadar indirmeye, %25’e
kadar çıkarmaya, oran şartını kaldırmaya; beşinci fıkrada yer alan süreyi beş
yıla kadar artırmaya, belgelendirme yükümlülükleri ve bu yükümlülükler
kapsamına, uluslararası anlaşmalar doğrultusunda, yurt dışında yer alan
ilişkili kişilerin faaliyetlerine ilişkin bilgilerin dâhil edilmesi zorunluluğu
getirmeye; bu bilgilerin uluslararası anlaşmalar çerçevesinde diğer ülkelerle
karşılıklı olarak paylaşılmasına ilişkin usullerle transfer fiyatlandırması ile
ilgili diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir.”
MADDE 60- 28/2/2008 tarihli ve 5746 sayılı Araştırma,
Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunun;
a) 3 üncü maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki 3/A
maddesi eklenmiştir.
“Diğer teşvik unsurları
MADDE 3/A- (1) Gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin,
işletmeleri bünyesinde gerçekleştirdikleri münhasıran yeni teknoloji ve bilgi
arayışına yönelik araştırma ve geliştirme harcamaları tutarının %100’ü, bu
kapsamdaki projelerin Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Ar-Ge ve
yenilik projesi olarak değerlendirilmesi şartıyla, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesi ve 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi uyarınca kazancın tespitinde
indirim konusu yapılır. Ayrıca bu harcamalar, 213 sayılı Kanuna göre
aktifleştirilmek suretiyle amortisman yoluyla itfa edilir, bir iktisadi kıymet
oluşmaması hâlinde ise doğrudan gider yazılır.
(2) Kazancın yetersiz olması nedeniyle ilgili vergilendirme
döneminde indirim konusu yapılamayan tutar, sonraki vergilendirme dönemlerine
devredilir. Devredilen tutar, takip eden yıllarda 213 sayılı Kanuna göre her
yıl belirlenen yeniden değerleme oranında artırılarak dikkate alınır.
(3) Araştırma ve geliştirme faaliyetleri ile doğrudan
ilişkili olmayan giderlerden Ar-Ge indirimi hesaplanmaz. Ar-Ge indirimi
tutarının hesabında tamamen araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanılan
amortismana tabi iktisadi kıymetler için hesaplanan amortismanlar ile başka
faaliyetlerde de kullanılan makine ve teçhizat için hesaplanan amortismanların
bu kıymetlerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde kullanıldıkları gün
sayısına isabet eden kısmı dikkate alınabilir. Bu madde kapsamında Ar-Ge
indiriminden yararlanılacak harcamaların kapsamını ve uygulamadan
yararlanılabilmesi için gerekli belgeler ile usulleri belirlemeye Maliye
Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı müştereken yetkilidir.”
b) 4 üncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “193 sayılı
Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (9) ve (13) numaralı bentleri,
5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (ğ) bentleri
hükümleri ile” ibaresi “193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (13) numaralı bendi, 5520 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin birinci
fıkrasının (ğ) bendi hükümleri ile”
şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 61- 14/12/2009 tarihli ve 5941 sayılı Çek Kanununun 2
nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası
kayıtlarını,” ibaresi “Risk Merkezi ile adli sicil kayıtlarını ve” şeklinde
değiştirilmiş, üçüncü fıkrasına aşağıdaki cümleler eklenmiş, dördüncü
fıkrasında yer alan “yaptığı, temsilcisi veya imza” ibaresi “yaptığı veya
ticaret siciline tescil edilen” şeklinde değiştirilmiş ve yedinci fıkrasına
aşağıdaki bentler eklenmiştir.
“Muhatap banka; gerçek veya tüzel kişi adına açılması talep
olunan çek hesaplarında bunların, sermaye şirketlerinde ayrıca yönetim
organında görev yapanlar ile ticaret siciline tescil edilen şirket
yetkililerinin çek hesabı açma yasağının bulunmadığı hususunu kontrol ederek,
yasağın bulunmadığına ilişkin sorgulama sonucunu muhafaza eder. Bankalar çek
hesabı açtıkları kişiler ile çek hesabı sahibi tüzel kişi ise hesap açılış
tarihi itibarıyla tüzel kişi tarafından bildirilen işlem yetkililerini
13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 780 inci maddesinin
üçüncü fıkrasında belirtilen sisteme kaydeder.”
“e) Çek hesabı sahibi gerçek kişi ise Türkiye Cumhuriyeti
kimlik numarası; tüzel kişilerde ise varsa Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS)
numarası,
f) Çek hesabı sahibi ile düzenleyenin farklı kişiler olması
hâlinde, ayrıca düzenleyenin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası,”
MADDE 62- 5941 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin altıncı
fıkrasında yer alan “Cumhuriyet Başsavcılığına talepte” ibaresi “icra
mahkemesine şikâyette” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra
eklenmiştir.
“(10) Lehine karekodlu çek düzenlenen lehdar, teslim aldığı
çeki Türk Ticaret Kanununun 780 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen
sisteme kaydeder. Karekodlu çekin sisteme kaydedildiği tarihten sonra çek
düzenleyen tüzel kişinin temsilcilerinde meydana gelen değişiklikler, çek
hesabı sahibi tüzel kişinin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.”
MADDE 63- 5941 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin madde
başlığı “Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı” şeklinde,
birinci, sekizinci ve onuncu fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, ikinci
ve dokuzuncu fıkraları aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiş, üçüncü fıkrasında
yer alan “sorumluluk ile idarî yaptırım sorumluluğu” ibaresi “ve cezai
sorumluluk” şeklinde değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(1) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni
ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi
yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir
çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak,
hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, çekin üzerinde
yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren
işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden
hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından az olamaz. Mahkeme
ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması
hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder.
Yargılama sırasında da resen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek
hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi
adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına
düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen
şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar
bakımından 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü
maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar
icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve
353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır.
Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı
banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim
yeri mahkemesinde görülür.”
“(2) Birinci fıkra hükmüne göre çek karşılığını ilgili banka
hesabında bulundurmakla yükümlü olan kişi, çek hesabı sahibidir. Çek hesabı
sahibinin tüzel kişi olması hâlinde, bu tüzel kişinin mali işlerini yürütmekle
görevlendirilen yönetim organının üyesi, böyle bir belirleme yapılmamışsa
yönetim organını oluşturan gerçek kişi veya kişiler, çek karşılığını ilgili
banka hesabında bulundurmakla yükümlüdür. Birinci fıkra uyarınca hakkında çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararı verilenler, yasaklılıkları süresince
sermaye şirketlerinin yönetim organlarında görev alamazlar. Ancak, hakkında
yasaklama kararı verilenlerin mevcut organ üyelikleri görev sürelerinin sonuna
kadar devam eder.”
“(8) Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararına
ilişkin bilgiler, güvenli elektronik imza ile imzalandıktan sonra, Adalet
Bakanlığı Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) aracılığıyla MERSİS ile Risk
Merkezine elektronik ortamda bildirilir. Hakkında çek hesabı açma yasağı kararı
verilen kişiler, Risk Merkezi tarafından bankalara bildirilir. Bu bildirimler
ile bankalara yapılacak duyurulara ilişkin esas ve usuller, Adalet Bakanlığının
uygun görüşü alınarak Risk Merkezi tarafından belirlenir.”
“(9) Karşılıksız kalan bir çekle ilgili olarak yapılan
yargılama neticesinde mahkeme tarafından beraat, ceza verilmesine yer olmadığı,
davanın düşmesi veya davanın reddine karar verilmesi hâlinde, aynı kararda, çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına karar verilir. Çek
düzenleme ve çek hesabı açma yasağının kaldırılmasına ilişkin kararların
kesinleşmesi üzerine, bu kararlar, MERSİS ile Risk Merkezine sekizinci
fıkradaki usullere göre bildirilir ve ilan olunur.”
“(10) Birinci fıkrada tanımlanan suç nedeniyle, ön ödeme,
uzlaşma ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin hükümler
uygulanmaz.”
“(11) Birinci fıkra uyarınca verilen adli para cezalarının
ödenmemesi durumunda, bu ceza, 13/12/2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve
Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106 ncı maddesinin üçüncü
fıkrasında yer alan kamuya yararlı bir işte çalıştırma kararı verilmeksizin
doğrudan hapis cezasına çevrilir.”
MADDE 64- 5941 sayılı Kanunun 6 ncı maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“Etkin pişmanlık ve çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağının kaldırılması
MADDE 6- (1) Karşılıksız kalan çek bedelinin, çekin üzerinde
yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanunî ibraz tarihinden itibaren
işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticarî işlerde temerrüt faiz oranı üzerinden
hesaplanacak faizi ile birlikte tamamen ödeyen kişi hakkında,
a) Yargılama aşamasında mahkeme tarafından davanın
düşmesine,
b) Mahkûmiyet hükmünün kesinleşmesinden sonra mahkeme
tarafından hükmün bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına,
karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının
kaldırıldığı, MERSİS ile Risk Merkezine 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki
usullere göre bildirilir ve ilan olunur.
(2) Şikâyetten vazgeçme hâlinde de birinci fıkra hükmü
uygulanır.
(3) Kişi, mahkûm olduğu cezanın tamamen infaz edildiği
tarihten itibaren üç yıl ve her halde yasağın konulduğu tarihten itibaren on
yıl geçtikten sonra, hükmü veren mahkemeden çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağının kaldırılmasını isteyebilir; mahkemenin vereceği karara itiraz
edebilir. Bu itiraz bakımından İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin
birinci fıkrası hükmü uygulanır. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının
kaldırılmasına ilişkin karar kesinleştiğinde, yasağın kaldırıldığı, MERSİS ile
Risk Merkezine 5 inci maddenin sekizinci fıkrasındaki usullere göre bildirilir
ve ilan olunur.”
MADDE 65- 5941 sayılı Kanuna aşağıdaki madde eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 4- (1)
Bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma
yasağına ilişkin kayıtlar, bu Kanun gereğince silinmesini gerektiren şartlar
oluşuncaya kadar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasında tutulmaya devam olunur.”
MADDE 66- 13/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret
Kanununun 40 ıncı maddesinin ikinci fıkrasına aşağıdaki cümle eklenmiştir.
“Gerçek kişi tacir ile tüzel kişi tacir adına imza atmaya
yetkili kişi, ticaret unvanını ve bunun altına atacağı imzayı, noter onayı
şartı aranmaksızın ticaret sicili müdürü yahut yardımcısı huzurunda yazılı
beyanda bulunmak suretiyle de verebilir.”
MADDE 67- 6102 sayılı Kanunun;
a) 212 nci maddesinin birinci fıkrasına “onaylanması”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya şirket sözleşmesinin ticaret sicili müdürü
yahut yardımcısı huzurunda imzalanması” ibaresi ile aynı fıkranın sonuna
“Şirketin kuruluşunda, şirket sözleşmesini ihtiva eden kâğıtlardan değerli
kâğıt bedeli alınmaz.” cümlesi,
b) 215 inci maddesinin birinci fıkrasına “Şirket
sözleşmesinin ticaret sicili müdürü veya yardımcısı huzurunda imzalanması
hâlinde de sureti ticaret sicili müdürlüğü tarafından saklanarak yukarıda
öngörülen tescil ve ilan sağlanır.” cümlesi,
c) 335 inci maddesinin birinci fıkrasına “onaylandığı”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya ticaret sicili müdürü yahut yardımcısı huzurunda
imzaladığı” ibaresi ile aynı fıkranın sonuna “Şirketin kuruluşunda, esas
sözleşmeyi ihtiva eden kâğıtlardan değerli kâğıt bedeli alınmaz.” cümlesi,
ç) 339 uncu maddesinin birinci fıkrasına “onaylanması”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya esas sözleşmenin ticaret sicili müdürü
yahut yardımcısı huzurunda imzalanması” ibaresi,
d) 345 inci maddesinin ikinci fıkrasına “noter onayı”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya şirket sözleşmesinin ticaret sicili müdürü
yahut yardımcısı huzurunda imzalanma” ibaresi,
e) 566 ncı maddesinin birinci fıkrasına “onaylanması”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya esas sözleşmenin ticaret sicili müdürü
yahut yardımcısı huzurunda imzalanması” ibaresi ile aynı fıkranın sonuna
“Şirketin kuruluşunda, esas sözleşmeyi ihtiva eden kâğıtlardan değerli kâğıt
bedeli alınmaz.” cümlesi,
f) 575 inci maddesinin birinci fıkrasına “onaylanması”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya şirket sözleşmesinin ticaret sicili müdürü
yahut yardımcısı huzurunda imzalanması” ibaresi ile aynı fıkranın sonuna
“Şirketin kuruluşunda, şirket sözleşmesini ihtiva eden kâğıtlardan değerli
kâğıt bedeli alınmaz.” cümlesi,
g) 585 inci maddesinin birinci fıkrasına “onaylandığı”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya ticaret sicili müdürü yahut yardımcısı
huzurunda imzaladığı” ibaresi,
ğ) 587 nci maddesinin birinci fıkrasına “onaylanmasını”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya şirket sözleşmesinin ticaret sicili müdürü
yahut yardımcısı huzurunda imzalandığı tarihi” ibaresi,
eklenmiştir.
MADDE 68- 6102 sayılı Kanunun;
a) 184 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve ayni
sermaye konulmasına” ibaresi “, ayni sermaye konulmasına ve kurucuların şirket
sözleşmesini imzalamalarına” şeklinde,
b) 189 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan “tür
değiştirme planını” ibaresi “tür değiştirme planı ile yeni türün şirket
sözleşmesini” şeklinde,
c) 543 üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “bir yıl”
ibareleri “altı ay” şeklinde,
değiştirilmiştir.
MADDE 69- 6102 sayılı Kanunun 545 inci maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir.
“(2) Bu Kanun hükümlerine göre tasfiye olunan şirketlerde,
2004 sayılı Kanunun 44 üncü ve 337/a maddesi hükümleri uygulanmaz.”
MADDE 70- 6102 sayılı Kanunun 780 inci maddesinin birinci
fıkrasına aşağıdaki bentler ve maddeye aşağıdaki fıkralar eklenmiştir.
“g) Banka tarafından verilen seri numarasını,
h) Karekodu,”
“(2) Çek alacaklıları, ellerinde bulunan çek ile çek hesabı
sahibine ve bu çeki düzenleyenlere ilişkin verilere karekod aracılığıyla erişim
sağlayabilir. Karekod ile;
a) Çek hesabı sahibinin adı, soyadı veya ticaret unvanı,
b) Çek hesabı sahibinin tacir olması hâlinde, ticaret
siciline tescil edilen yetkililerinin adı, soyadı veya ticaret unvanı,
c) Çek hesabı sahibinin, çek hesabı bulunan toplam banka
sayısı,
d) Çek hesabı sahibine ait bankalara ibraz edilmemiş çek
adedi ve tutarı,
e) Düzenlenerek bankalara teslim edilen çeklerin adedi ve
tutarı,
f) Son beş yıl içerisinde ibrazında ödenen çeklerin adedi ve
tutarı,
g) İbraz edilen ilk çekin ibraz tarihi,
h) İbraz edilen son çekin ibraz tarihi,
ı) İbrazında ödenen son çekin ibraz tarihi,
i) Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi gören ve halen
ödenmemiş çeklerin adedi ve tutarları,
j) Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi gören ve sonradan
ödenen çeklerin adedi ve tutarı,
k) Son beş yılda “karşılıksızdır” işlemi gören son çekin
ibraz tarihi,
l) Çek hesabı sahibi hakkında çek hesabı açma yasağı bulunup
bulunmadığı, varsa yasaklama kararının tarihi,
m) Her bir çek yaprağı ile ilgili olarak tedbir kaydı olup
olmadığı,
n) Çek hesabı sahibi tacirse, iflasına karar verilip
verilmediği, iflasına karar verilmişse kararın tarihi,
çek hesabı sahibi ya da cirantanın rızası aranmaksızın
üçüncü kişilerin erişimine sunulur.
(3) İkinci fıkrada belirtilen verilere ulaşılmasını
sağlayacak karekod okutma ve bilgi paylaşım sistemi 5411 sayılı Kanunun ek 1
inci madde hükmü uyarınca kurulan Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi
tarafından oluşturulur. Risk Merkezi sistemdeki verileri, 5411 sayılı Kanunun
ek 1 inci maddesinin on birinci fıkrası uyarınca bilgi alışverişini
gerçekleştirdiği şirket ile paylaşmaya yetkilidir. Bu yetki kullanıldığı
takdirde sistem bilgilerin paylaşıldığı şirket nezdinde kurulabilir.
(4) Çekte yer alacak MERSİS numarası ile karekodun tanım ve
içerikleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Gümrük ve
Ticaret Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının müştereken çıkaracağı tebliğle
belirlenir.”
MADDE 71- 6102 sayılı Kanunun 781 inci maddesinin birinci
fıkrasında yer alan “ikinci ve üçüncü” ibaresi “ikinci, üçüncü ve dördüncü” şeklinde
değiştirilmiş ve maddeye aşağıdaki fıkra eklenmiştir.
“(4) Yabancı banka tarafından bastırılan çeklerde, 780 inci
maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde belirtilen banka tarafından verilen
seri numarası ve/veya (h) bendinde belirtilen karekodun bulunmaması senedin çek
olarak geçerliliğini etkilemez.”
MADDE 72- 6102 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
“GEÇİCİ MADDE 11- (1) 31/12/2016 tarihinden sonra bankalarca
çek hesabı sahiplerine 780 inci maddeye bu Kanunla eklenen hüküm gereğince
bulunması gereken karekod ve seri numarası unsurlarını içermeyen çek yaprağı
verilemez. 31/12/2016 tarihinden önce basılan çeklerde bu unsurlar aranmaz.”
MADDE 73- 6102 sayılı Kanunun;
a) 336 ncı maddesinin birinci fıkrasında yer alan “kurucular
beyanı” ibaresi,
b) 457 nci maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinde yer
alan “ve 349 uncu maddede yer alan hususların somut olayda mevcut bulunması
hâlinde bunlara ilişkin açıklamalar” ibaresi,
c) 349 uncu maddesi, 562 nci maddesinin beşinci fıkrasının
(a) bendi ve 586 ncı maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
MADDE 74- 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal
Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 37 nci maddesinin birinci
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“(1) Finansal kiralama sözleşmeleri, bu sözleşmelerin
devrine ve tadiline ilişkin kâğıtlar, finansal kiralama konusu malların
teminine ilişkin kiralayan ve satıcı arasında düzenlenen sözleşmeler ile
bunların teminatı amacıyla düzenlenen kâğıtlar damga vergisinden, bu kâğıtlarla
ilgili yapılacak işlemler (finansal kiralama konusu gayrimenkullerin
kiralayanlar tarafından devir alınmasına ilişkin tapu işlemleri hariç) harçtan
müstesnadır.”
Eski yıllara ait teminat mektuplarının tasfiyesi
MADDE 75- (1) Genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ve
özel bütçeli idareler tarafından ilgili mevzuatı gereğince alınmış olup,
düzenlenme tarihi itibarıyla on yılı geçen ve çeşitli nedenlerle iadesi
sağlanamayan veya gelir kaydedilemeyen 500 Türk lirası ve altındaki teminat
mektuplarından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla uyuşmazlığa konu
edilmeyenler muhasebe birimince kayıtlarından çıkarılarak ilgili bankalara iade
edilir.
(2) Birinci fıkrada belirtilen tutar, her takvim yılı
başından geçerli olmak üzere, o yıl için Maliye Bakanlığınca tespit ve ilan
olunan yeniden değerleme oranında artırılır. Bu suretle bulunan tutarın
hesabında 1 Türk lirasının küsuru dikkate alınmaz.
(3) Teminat mektuplarının kayıtlardan çıkarılmasına ve
iadesine ilişkin usul ve esasları belirlemeye Maliye Bakanlığı yetkilidir.
GEÇİCİ MADDE 1- (1) 28/6/2001 tarihli ve 4697 sayılı Bazı
Vergi Kanunlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1 inci maddesinin
uygulamasında, 193 sayılı Kanunun 23 üncü maddesinin birinci fıkrasının (11)
numaralı ve 25 inci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bentlerinin
parantez içi hükmünde yer alan istisna tutarının hesaplanmasında 30 yıldan
aşağı olmamak üzere prim yatırılan süreler dikkate alınır.
(2) 193 sayılı Kanunun 22 nci maddesinde bu Kanunla yapılan
değişikliklerin yürürlük tarihinden önce akdedilmiş tek primli yıllık gelir
sigortası sözleşmelerine ilişkin olarak yapılan ödemeler bakımından, 193 sayılı
Kanunun 22 nci maddesinde bu Kanunla değişiklik yapılmadan önceki hükümler
uygulanır.
(3) 5520 sayılı Kanunun 5/B maddesinde bu Kanunla yapılan
değişikliklerin yürürlük tarihinden önce,
anılan madde kapsamında değerleme raporu düzenlenmesi amacıyla Maliye
Bakanlığına başvuran mükelleflerin bu başvurularına ilişkin patent veya faydalı
model belgelerine konu buluşlarından 1/1/2015 tarihinden itibaren elde
ettikleri kazançları hakkında, 5520 sayılı Kanunun 5/B maddesinin bu Kanunla
yapılan değişiklik sonrası hükümleri uygulanır.
MADDE 76- Bu Kanunun;
a) 12 nci maddesi yayımını izleyen ayın başında,
b) 13 üncü, 39 uncu ve 40 ıncı maddeleri 1/1/2017 tarihinde,
c) 27 nci maddesiyle 488 sayılı Kanunun değiştirilen ek 2 nci
maddesinin (2) numaralı fıkrasının (n) ve (o) bendi hükümleri, bu Kanunun
yayımı tarihinden sonra yapılan proje ve işlere uygulanmak üzere yayımı
tarihinde,
ç) 35 inci maddesiyle 492 sayılı Kanunun değiştirilen ek 1
inci maddesinin (2) numaralı fıkrasının (n) ve (o) bendi hükümleri, bu Kanunun
yayımı tarihinden sonra yapılan proje ve işlere uygulanmak üzere yayımı
tarihinde,
d) 43 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendiyle
yapılan düzenlemenin birinci paragrafı ile 56 ncı maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendinin birinci alt bendi 2/8/2013 tarihinden itibaren yapılan işlemlere
uygulanmak üzere yayımı tarihinde,
e) 51 inci maddesiyle 5510 sayılı Kanunun 102 nci maddesine
eklenen (n) bendi 1/1/2018 tarihinde,
f) 62 nci maddesi 31/12/2017 tarihinde,
g) Diğer hükümleri yayımı tarihinde,
yürürlüğe girer.
MADDE 77- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.