FETÜLLAH’ÇI
YAPI TEHLİKESİ ALT KADEMEDE GÖREV YAPAN ÖĞRETMEN, MEMUR V.S. İLE ÖNLENEMEZ VE GEÇİŞTİRİLEMEZ…
Sabri Arpaç
Yeminli Mali Müşavir
Bağımsız Denetçi
15 Temmuz’da Ülkemiz gerici bir darbe ile karşı karşıya geldi.
İktidar, muhalefet, ordu, polis ve halkın demokrasiye sahip çıkması ile bu
karanlık darbe girişimi bertaraf edildi. Halkımıza geçmiş olsun diyerek
yazımıza başlayalım.
Demokrat güçlerin yıllardır meydanlarda, mecliste ve her türlü
ortamda FETULLAH’ÇI yapının tehlikesinde, devlet içinde nasıl yapılandıklarını
anlata anlada dinlendirmediler.
Sağ partiler ve gerici güçler bu hareketi yardımsever, Türkiyeyi
dışardan tanıtan, islamiyete hizmet eden bir yapı olarak sunmaya çalıştılar.
Daha sonar da AKP iktidarını FETÖ’cülerle paylaşarak iktidarını
sürdürmeye çalıştı. Bu benim veya benim gibi düşünenlerin düşüncesi ve
söyleminden çok TV’lerde AKP yandaşları ve sözcüleri özellikle de Burhan Kuzu tarafından
‘… biz FETÖ’cülerin gücünden yararlanarak vesayet yönetimi ile birlikte
mücadele ettik, onları kullandık’ demek suretiyle gerçek niyetlerini safiyane
olarak itiraf etmiştir.
Yani mevcut AKP iktidarı kendisine ait olan Anayasal iktidar hakkını
bir cemaatle çıkarları uğruna paylaşmıştır.
Zafere giden yolda her şey
mübahtır. Yalan, riya, takiye başarmak için kullanılabilir. Bu düşünce Nikola
Machiavelli tarafından siyasi yaklaşım olarak 16. yüzyılda ortaya atılmıştır.
Bu yaklaşım gerek AKP iktidari gerekse FETÖ’cü
hareket tarafından bir siyasi bir ideoloji olarak kabul edilmiştir.
Merak edenler Google hazretlerine veya
bazı ansiklopedik bilgilerden yararlanarak Makyavelizm hakkında
ayrıntılı bilgi edinebilirler.
Sonuçta yıllardır dilimize pelesenk ettiğimiz cemaatlerin
devlete’te nasıl yerleştikleri, nasıl devleti ele geçirdikleri uyarılarımız göz
ardı edilerek Devlet FETÖ darbesine maruz kalmıştır.
Bu darbe başarılı olsaydı şimdiki gibi bir Türkiye
olmayacaktı. Belki de Türkiye Cumhuriyeti olmayacaktı. Kan gövdeyi götürecekti.
Kabul edilelim ki Ülkemiz büyük bir tehlikeyi atlatmıştır.
Bu tehlikenin müsebibi, ortam yaratıcısı, destekçisi,
koruyucusu AKP iktidarıdır.
Önceki iktidarların zamanında da bu hareketin var olduğu
söylenmektedir. Doğrudur. Ama O iktidarlar FETÖ’cülerle iktidarlarını
bölüşmemişlerdir.
O zamanlar eğitim, hayır işleri şeklindeki görünümleri
gözden kaçmış olabilirler. Hele ki CHP’nin sürekli bu tehlikeyi sürekli
vurguladığı hafızalardadır.
AKP’li belediyelerin Devlet imkanlarını FETÖ’cü bu cemaate nasıl
aktardığı yani ne istediniz de vermedik sözleri bizzat Cumhurbaşkanındır.
Bakanları, parti yetkilileri, belediye ve Devlet kurumları yetkililerinin Kamu
kaynaklarını nasıl bu Örgüte aktardıkları kamuoyunca malumdur.
Bu malum suç Allah’ın affı yada basit bir özürden ibaret
olmamalıdır.
Ben ve benim gibiler yaşamlarının hiç bir döneminde bu ve
benzeri örgütler ile bir ilgileri olmamıştır. Kapılarının önünde bile geçmeyiz.
Ama her yurttaş gibi onlarında hukuk içinde yargılanıp cezalarını en ağır bir
şekilde çekmeleri de bizim özgün görüşümüzdür.
Bu demek değil ki asıl, siyaset kurumu ile, Devlet
yöneticileri ve sorumluluk mevkiinde bulunan her kes yerine alt görevlerde
görev yapan ve öğretmen, memur, emir altnda bulunan asker mehmetçiklerin yargılanması, olsa olsa gerçek suçluları gizlemek amacından
başka bir şey olamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder