25 Temmuz 2016 Pazartesi

VERGİ BARIŞI NELER GETİRİYOR

Sabri Arpaç

sabriarpacymm@gmail.com

Ülkemizin son yıllarda yaşadığı terör olayları; çarşıyı, Pazarı, iş dünyasını, sanayi ve ticareti olumsuz etkilediği sonuç olarak ekonomiyi olumsuz etkilediği bilinmektedir.
Bu anlamda Kanun teklifi genel gerekçesinde de belirtildiği üzere;  esnafı iş yapamaz, iş yerini açamaz, kredisini ödeyemez hale gelme nedeniyle ekonomide de Bu kapsamda, yatırımların arttırılarak kalkınmanın temin edilmesine yönelik kararları desteklemek, müteşebbislerin iş ve yatırım kararlarına daha sıhhatli bir şekilde odaklanmalarına imkan sağlamak için bir mali af düşünüldüğü açıklanmıştır.
Bu amaçla;
- özel sektörün kamuya olan borç yükünün azaltmak, mükelleflerin borçlarını taksitle ödeme imkânı getirilmesi,
- Vergi ihtilafların sulh yoluyla sonlandırılması,
- Vergi incelemesinde olan konuların dava yoluna gidilmeksizin çözümlenmesi,
- Geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin ortadan kaldırılması,
- İşletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale getirilerek kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesi,
- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun kapsamında yapılandırılan alacakları, Kanunun öngördüğü şartlar dâhilinde ödeyemeyen borçlulara yeniden bir hak verilerek kamu alacaklarının tasfiyesine,
- Bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılmasına imkân sağlanması amaçlarıyla da düzenlemeler yapılmaktadır.

KESİNLEŞMİŞ KAMU ALACAKLARININ AFFI

Maliye Bakanlığı’na, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ve belediyelere bağlı vergi borçlarına tahsil dairelerince takip edilen kesinleşmiş alacaklara ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
Buna göre, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan; vergiler ve vergi cezaları, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payı, gümrük vergileri ve idari para cezaları ile bu alacaklara ilişkin her türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, gecikme cezası gibi fer'i alacakların yapılandırılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
Vergi veya gümrük vergilerinin asıllarında her hangi bir indirim yapılmayacak, bu vergi asıllarına bağlı olarak faiz, gecikme faizi, gecikme zamları tahsil edilmeyecek, bunun yerine, Yİ-ÜFE ( Yurt içi üretici fiyat endeksi ) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarlar ödenecektir.
Af hükümlerinden yararlanmak için Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye yazılı başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Başvuruda bulunan mükelleflerin borçlarım genel olarak ikişer aylık devreler halinde onsekiz eşit taksitte ödemeleri öngörülmüştür. Ancak daha kısa sürede 6, 9 ve 12 ay eşit taksitlerde de ödeyebileceklerdir.
Ayrıca, mükellefler hesaplanan vergi ve bağlı faiz veya gecikme zamlarını yüzde 50 indirimli olarak ödeyebilecekler.

 KABAHATLER KANUNU KAPSAMINDA PARA CEZALARI

5607 sayılı Kabahatler Kanununda yer alan kabahat fiilleri Gümrük Kanununa aktarılmış ve bu nedenle 5607 sayılı Kanunda yer alan gümrüklenmiş değere ilişkin idari para cezaları da Gümrük Kanununda düzenlemiştir.
Buna göre, eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak kesilmiş idari para cezalarının da %30'u ile varsa gümrük vergileri aslının tamamı, bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i amme alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi koşuluyla cezaların kalan %70'i ile alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer' i amme alacaklarının tahsilinden vazgeçileceği hükme bağlanmaktadır.

KESİNLEŞMEMİŞ VEYA DAVA AŞAMASINDA BULUNAN KAMU ALACAKLARI

Kanunun yayınlandığı tarihte henüz kesinleşmemiş; yani dava açma süresi henüz geçmemiş, dava açma aşamasında bulunan vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkukların %50'si ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde vergilerin/gümrük vergilerinin %50'si ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezalan ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilgisine göre itiraz/istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da itiraz veya temyiz yoluna başvurulmuş ancak düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna başvurulmuş olan kesinleşmemiş vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda, ödenecek alacak asıllarının tespitinde, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tarhiyatın/tahakkukun bulunduğu en son safhadaki tutar esas alınacaktır. Ancak, Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın terkin, tasdik veya tadilen (değiştirilerek) tasdik ya da bozma kararı olması hallerinde borçluların Kanundan tarhiyat veya tahakkukun bulunduğu en son safhadaki miktarı esas alacaklardır.
Vergi cezalarına/gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para cezalarına ilişkin olarak dava açılmış olması halinde bu alacakların tespitinde de Kanunun yayımlandığı tarihten önce taraflardan birine tebliğ edilmiş olan karardaki meblağ esas alınacaktır.
Kanun çerçevesinde borçları yapılandırılan borçluların maddelerde öngörülen şartları yerine getirmelerinin yanı sıra yıllık gelir veya kurumlar, gelir (stopaj), kurum (stopaj), katma değer ve özel tüketim vergilerini ödeme zamanlarında ödemeleri beklenmektedir.
Kanun hükümlerinden yararlanan borçluların belirtilen bu vergi türlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri halinde belirtilen madde hükümlerinden yararlanamayacakları da belirtilmektedir.
Bu haktan yararlanmak için başvuruda bulunan ancak, bu Kanunda belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlular bu düzenlemeden yararlanmayacaklar ve düzenlemeden önceki vergi zam, faiz ce cezalarının tamamını ödeyecekler.

KANUNUN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHTE İNCELEME VE TAKDİRDE BULUNAN İŞLEMLER

Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanıldığı halde tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir işlemlerine devam edilecek ve bu safhada bulunan alacaklar da af yasasından yararlanacaktır.
Ancak, matrah artırımına ilişkin hükümlerini burada saklı tutulmuş olup, başlanılmış işlemlere devam edileceği belirtilmiştir.
Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra, tarh edilen vergilerin %50'si ile bunlara bağlı gecikme faizi yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %25'inin; ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler halinde altı eşit taksitte ödenmesi şartıyla vergi aslının %50'sinin, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %75'inin, vergilere bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçileceği düzenlenmektedir.
Eylem ve işlemleriyle mükelleflerin vergi kaçırmalarına yardım edenlerle ilgili olarak da yani iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı cezalan vergi aslına bağlı olarak hesaplanan cezanın %25’i aynı esaslara göre ödenmesi halinde düzenlemeden yararlanacaklardır.
             
   PİŞMANLIK KOŞULLARINI İHLAL EDENLER

Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Kanunun yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilen beyannamelerinde tahakkuk eden vergi ve pişmanlık zammını ödeyemeyenlere salınan vergi ve kesilen ceza ve zam ve faizleri hakkında da vergi barışı hükümleri uygulanacaktır.
Buna göre; pişmanlık zammı silinecek hesaplanan vergi ve ceza zam ve gecikme zamları hakkında da bu düzenleme hükümleri uygulanacaktır.
Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak; bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar pişmanlıkla veya kendiliğinden yapılacak beyanlara ilişkin düzenlenme yapılmaktadır.
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar pişmanlıkla beyan edilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile pişmanlık zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarının belli bir ödeme planı kapsamında ödenmesi şartıyla pişmanlık zammı ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilmesi suretiyle bu müesseseden faydalanılması teşvik edilmektedir.
Ayrıca, pişmanlık talebi olmaksızın kendiliğinden verilen beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile gecikme faizi yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarının, belli bir ödeme planı kapsamında ödenmesi şartıyla gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.

UZLAŞMA İŞLEMLERİ

Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tarhiyat öncesi veya sonrası uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş, ancak uzlaşma günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte henüz dava açma süreleri bitmemiş vergi ve ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş alacaklar da vergi barışı hükümlerinden yararlanacaktır.

EMLAK VERGİSİ MÜKELLEFLERİ DE DÜZENLEMEDEN YARARLANACAK 

2016 yılı ve önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu halde vergisi eksik tahakkuk eden mükelleflerce bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarının, belli bir ödeme planı kapsamında ödenmesi şartıyla bu alacaklar da düzenlemeden yararlanacaktır.
               
  MATRAH ARTIRIMI

Mükelleflerce çeşitli sebeplerle noksan beyan edilmiş ya da beyan dışı bırakılmış geçmiş yıl gelirlerinin belli oran ve tutarlar dâhilinde beyan edilmesi amaçlanmaktadır. Bu şekilde beyan edilecek gelirlere aşağıdaki oranlar uygulanacak ve asgari beyan edilecek miktarlar aşağıdadır:
                                                               Uygulanacak Asgari Matrahlar                                 
Dönem                                Oran%                  İşletme                S. Meslek/Bilanço            Kurumlar
2011                      15                             9.500   14.000                  28.000  
2012                      25                             9.890   14.820                  29.650
2013                      25                           10.490   15.740                  31.490
2014                      30                           11.160   16.740                  33.470
2015                      35                           12.650   18.970                  37.940
Yukarıdaki oran ve tutarların tespitinde ekonomik gelişmelere paralel tespit edilen matrahlar esas alınmıştır. Mükellefler matrahlarına yukarıdaki oranları uygulayacaklar. Eğer bulunan matrah tabloda gösterilen asgari matrahlardan az ise bu asgari matrahlar uygulanacaktır.
Böylece mükellefler, 213 sayılı Kanunda yer alan vergi cezaları ve gecikme faizlerine karşı karşıya gelmeden vergilerini ödeme imkânına kavuşacaklardır. Bu şeklide ödemelerini kanuna uygun olarak yapanlar bu dönemler için vergi incelemesi ve tarhiyat ile karşılaşmayacaklar.
Maddenin üçüncü fıkrasıyla katma değer vergisi mükelleflerinin vergi artırımında bulunmaları halinde, artırımda bulundukları dönemler için haklarında KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyatına muhatap tutulmamaları imkânı sağlanmaktadır.
                
KDV’Yİ DE ARTIRABİLECEKLER

Artırıma esas alınan tutar, yıl içinde verilen katma değer vergisi beyannamelerinde gösterilen "hesaplanan katma değer vergisinin yıllık toplamıdır. Hesaplanan KDV, indirimlerden önceki vergi tutarıdır. Artırıma esas tutar olarak, "ödenmesi gereken KDV" yerine, "Hesaplanan KDV'nin esas alınmasının nedeni, indirimler yüzünden bazı dönemlerde beyannamede ödenecek KDV çıkmamasıdır. Artırıma esas tutarın daha genel ve objektif bir tabana dayandırılması ve uygulanabilirliğin sağlanması amacıyla "Hesaplanan KDV" tercih edilmiştir.
Mükelleflerin sorumlu sıfatıyla verdikleri KDV beyannameleri için bu madde hükmünden yararlanmaları söz konusu değildir. Ayrıca, sorumlu sıfatıyla beyan edilen vergiler, vergi artırımına ilişkin yıllık toplam tutarın hesabında dikkate alınmayacaktır.
Maddede ayrıca mükelleflerin matrah ve vergi artırımına ilişkin olarak; dikkate alacakları diğer hususlar düzenlenmektedir.

Diğer taraftan, matrah veya vergi artırımında bulunan ve bu konudaki şartlan yerine getiren mükelleflerin, defter ve belgeleri incelenmeyecek ve artırıma konu olan yergilerle ilgili olarak tarhiyat yapılmayacaktır. Mükelleflerin, defter ve belgeleri üzerinde daha önce vergi incelemesi yapılmış olması ilgili yıllar için mükellefler tarafından matrah veya vergi artırımında bulunulmasına engel olmadığı gibi idarenin, artırımda bulunulmayan yıllar veya dönemler için, vergi incelemesi yapma hakkı saklıdır.
Maddede öngörülen bir diğer düzenleme ise bu Kanuna göre matrah veya vergi artırımında bulunulmasının Kanunun yayımlandığı tarihten önce başlanılmış olan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerine engel teşkil etmeyeceği hususudur. Ancak, maddede yer alan inceleme yapma hakkına yönelik hükümler saklı kalmak kaydıyla vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin bu Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ayın başından itibaren bir ay içerisinde sonuçlandırılamaması halinde bu işlemlere devam edilmeyecektir. Bu süre içerisinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi uzlaşma talepleri dikkate alınmayacaktır. İnceleme ve takdir sonucu tarhiyata konu matrah farkı tespit edilmesi halinde, inceleme raporları ile takdir komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla inceleme ve takdir sonucu bulunan matrah farkı, bu madde hükümleri ile birlikte değerlendirilecektir.
                
            NAYLON FATURA KULLANANLAR YARARLANACAK, DÜZENLEYENLER İSE YARARLANAMAYACAKLARDIR

Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesindeki kaçakçılık suçları ve cezaları bu vergi barışı konusunda ikili bir ayrıma tutulmuştur. Maddenin (a) fıkrası kapsamındakiler suçlar yasa hükmünden yararlanırken; (b) fıkrasında belirtilen defter, kayıt ve belgelerin yok edilmesi veya defter sahifelerinin yok edilerek yerine başka yapraklar koyulması veya hiç yaprak koyulmaması veya belgelerin asıl veya suretlerinin tamamen veya kısmen sahte olarak düzenlenmesi yani sahte belge düzenleme fiillerini işleyenlerin, bu Kanunun matrah veya vergi artırımına ilişkin hükümlerinden yararlanamayacaklardır.

Buna rağmen asıl veya suretleri tamamen veya kısmen sahte olarak düzenlenen belgeleri kullananlar, bu Kanunun matrah veya vergi artırımı hükümlerinden yararlanacaklardır.
                
STOK VE KASA AFFI

Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve adi komandit şirketler dâhil) işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kendilerince veya bağlı oldukları meslek kuruluşlarınca tespit edilecek rayiç bedeliyle, Kanunda öngörülen süre içinde vergi dairelerine bir envanter listesi ile bildirmek suretiyle defterlerine kaydedebileceklerdir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler aktiflerine kaydettikleri emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için iki ayrı karşılık hesabı açacaklardır. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya işletmenin tasfiyesi halinde sermayenin bir unsuru olarak sayılmakta ve dolayısıyla vergilendirilmemektedir.
Makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrılan karşılıklar ise birikmiş amortisman olarak kabul edilmektedir. Envantere dâhil edilen bu kıymetler üzerinden ayrıca amortisman ayrılmayacaktır. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler ise emtianın rayiç bedelini defterlerinin gider kısmına satın alınan mal olarak, makine, teçhizat ve demirbaşların rayiç bedelini ise envantere kaydedeceklerdir.

STOKLARDA BULUNAN MALLAR İÇİN SORUMLU SIFATIYLA KDV VE KAPSAMDA İSE ÖTV'DE ÖDENECEKLER

Mükelleflerin ellerinde bulunan belgesiz malların kayıt altına alınması, kayıt dışı ekonominin daraltılması ve bundan böyle yaratılacak katma değer vergisinin kavranması amacıyla, bildirim konusu mallar için katma değer vergisi hesaplatılmakta ve bu verginin, sorumlu sıfatıyla beyanı sağlanmaktadır. Bu madde çerçevesinde beyan edilerek makine, teçhizat ve demirbaşlar üzerinden ödenen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tâbi faaliyetleri üzerinden hesaplanan vergiden indirilmesi mümkün değildir. Ancak emtia üzerinden ödenen katma değer vergisi, hesaplanan katma değer vergisinden indirilebilecektir.
Ayrıca özel tüketim vergisine tabi mallan öngörülen düzenleme kapsamında beyan eden ve bu mallara ilişkin alış belgelerini ibraz edemeyen mükelleflerin, beyan tarihindeki miktar ve emsal bedel üzerinden hesaplanan özel tüketim vergilerini de katma değer vergisine ilişkin beyanname verme süresi içinde ayrı bir beyanname ile beyan ederek ödemesi amaçlanmaktadır.

FİKTİF KASA VE ORTAKLAR TİCARİ HESAP AFFI

Bilanço esasına göre defler tutan kurumlar vergisi mükelleflerinin, 31/12/2015 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ile ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını, Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aynı sonuna kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilmelerine imkân sağlanmaktadır.
Bu kapsamda beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında vergi hesaplanarak beyanname verme süresi içinde ödenmesi öngörülmektedir.
               
YURT DIŞINDA BULUNAN ALTIN, PARA, DÖVİZ, MENKUL KIYMET VE DİĞER SERMAYE PİYASASI ARAÇLARI İLE HER TÜRLÜ GEMİ, YAT VE DİĞER SU ARAÇLARININ YURDA GETİRİLMESİ

Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçları ile her türlü gemi, yat ve diğer su araçlarının, Türkiye'ye getirilmek suretiyle milli ekonomiye kazandırılması ve bu varlıklarım Türkiye'ye getiren gerçek ve tüzel kişilerin maddedeki hükümler çerçevesinde bu varlıklarına serbestçe tasarruf edebilmelerine imkan sağlanmaktadır.
Söz konusu varlıkların başkasının nam veya hesabına Türkiye'ye getirilmesi de imkan dahilindedir. Yurt dışından getirilen bu varlıklar, işletmelerin kanuni defterlerine kaydedilebilecektir. Kayıt işlemlerinde sınırlayıcı bir düzenleme öngörülmemekte olup varlıkları, işletmelerce sermayeye ilave etme, özel fon hesabında tutma veya işletme borçlarının ödenmesinde kullanma konusunda mükelleflere ihtiyarilik sağlanmaktadır.
Ayrıca, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip olunan ve Türkiye'de bulunan ancak işletmenin öz kaynakları arasında yer almayan para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, kanuni defterlere kaydedilmesi sağlanmaktadır.
Türkiye'ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen varlıklar nedeniyle, hiçbir şekilde herhangi bir vergi incelemesi, vergi tarhiyatı, araştırma, İnceleme, soruşturma ve kovuşturma yapılmaması öngörülmektedir.

  SGK PİRİM BORÇLARININ AFFI

2016 Haziran ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği halde, bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ödenmemiş olan;
-              Sigorta primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, genel sağlık sigortalısı olanlardan kaynaklanan genel sağlık sigortası primi alacakları, topluluk sigortası primi alacakları,
-              Kanuna göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı ortadan kalkmamış olan isteğe bağlı sigorta primleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem vergisi ve eğitime katkı payı alacak asılları ile bu alacaklara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i alacakların ile yaşlılık aylığı,
-              emekli aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra sigortalılık statüsü kapsamında sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili mevzuatına göre ödenmesi gereken, 2016 yılı Şubat ayı ve önceki aylara ilişkin sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacaklarının, 30/6/2016 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutan üzerinden hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacaklarının,30/6/2016 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere ilişkin olup ilgili kanunları uyarınca uygulanan idari para cezalan ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
-              Kanun kapsamına giren alacakların; asıllarının bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce ödenmiş olmasına rağmen, fer'ilerinin bu Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla yapılmıştır.
Ayrıca, genel sağlık sigortalısı olanların borçlarını yapılandırmaları hâlinde, yapılandırılan borçlarının ilk taksitini ödemeleri kaydıyla genel sağlık sigortasından yararlanmasına ilişkin düzenleme yapılmıştır.
                
ÖZEL NİTELİKTEKİ İNŞAATLAR İLE İHALE KONUSU İŞLERE İLİŞKİN EKSİK İŞÇİLİK TUTARLARI

30/6/2016 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup, Kanunun yayımlandığı tarihten önce asgari işçilik tutarının tespitine ilişkin Kuruma başvuruda bulunulmasına rağmen, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce Kurumca re'sen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edilememiş olan özel nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin, yapılan ön değerlendirme, araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutan üzerinden hesaplanan sigorta primi asılları ve bunlara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i alacaklarının tahsil ve terkinin usulü ile başvuru ve taksitlendirme süresi düzenlenmiştir.
Bu hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddelerde belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gerektiği düzenlenmiştir.
Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulanan borçluların taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri halinde, belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini ödeme haklarını kaybedecekleri düzenlenmiştir.

 TAKSİT VE ÖDEME SÜRELERİ

Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların, Kanunun ilgili bölümlerindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye yazılı başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Başvuruda bulunan mükelleflerin borçlarını genel olarak ikişer aylık devreler halinde onsekiz eşit taksitte ödemeleri öngörülmüş, ancak daha kısa sürede ödeme seçenekleri de düzenlenmiştir.
Borçların, ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak bir defada ödenmesi halinde ilgili maddelere göre yapılandırılmış olan borçlara herhangi bir ek mali müeyyide uygulanmayacağı, peşin ödemeyi teşvik etmek amacıyla yapılandırılmış borçların ilk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen ödenmesi şartına bağlı olarak fer'i alacaklar yerine hesaplanmış Yİ-ÜFE tutarından ayrıca %50 indirim yapılacaktır.
Kanunda yer alan azami süreler aşılmamak kaydıyla bu Kanuna göre yapılandırılan borçlar altı, dokuz, oniki veya onsekiz eşit taksitte ödenebilecektir.
Borçluların ödeme seçeneklerinden birini başvuru esnasında tercih etmeleri gerekmektedir. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir sürede ödeme yapılması mümkün olmadığı halde daha kısa sürede ödeme yapılması mümkün olup, bu takdirde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilecektir.
Mükellefler bu borçlarını kredi kartı kullanılmak suretiyle ödenmesi durumunda, var olan hükümlerden farklı olarak ödemeye aracılık yapan bankaların kredi kartına taksit uygulamasını borç ödeme sistemine dâhil etmeye yönelik hükümler eklenmektedir.

MALİYEDEKİ VERGİ İADE ALACAKLARI TAKSİTLERE MAHSUP EDİLEBİLECEK

Ayrıca Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere özel bir hüküm getirilmektedir. Bu hükümle vergi dairesinden vergi mevzuatı gereği iade alacağı bulunan mükellefler, bu alacaklarının Kanuna göre vergi dairesine ödenmesi gereken taksitlerine mahsubunu talep edebileceklerdir. Mahsup talepleri sadece kendi borçlarıyla sınırlı olacaktır.
Mahsup yoluyla ödeme taleplerinin yerine getirilebilmesi için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmesi şarttır. Bu takdirde, ilgili mevzuatın borçlunun mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu Kanuna göre ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılacaktır.

TAKSİTLER BİR TAKVİM YILINDA İKİ KEZ SÜRESİNDE ÖDENMEZSE GECİKME ZAMMI UYGULANARAK YASADAN YARARLANABİLECEK

Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında en fazla iki defa ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen bu tutarların son taksiti izleyen ayın sonuna kadar her ay ve kesri için ayrı ayrı 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi halinde, kanun hükümlerinden yararlanmanın devamı sağlanmaktadır. Bu düzenleme ile ödeme güçlüğüne düşen borçlulara yeni bir imkân verilmesi amaçlanmaktadır.

Taksitlere yönelik küçük tutarlı eksik ödemelerin ihlal sayılmayacağı belirtilerek taksitlendirmenin devamı sağlanmaktadır. Ve Kanunun bazı özel hükümleri saklı tutulmak suretiyle borçluların ödedikleri tutar kadar bu Kanundan yararlanmalarına imkân verilmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder