Sabri Arpaç
sabriarpacymm@gmail.com
Ülkemizin son yıllarda yaşadığı terör olayları; çarşıyı,
Pazarı, iş dünyasını, sanayi ve ticareti olumsuz etkilediği sonuç olarak
ekonomiyi olumsuz etkilediği bilinmektedir.
Bu anlamda Kanun teklifi genel gerekçesinde de belirtildiği
üzere; esnafı iş yapamaz, iş yerini
açamaz, kredisini ödeyemez hale gelme nedeniyle ekonomide de Bu kapsamda,
yatırımların arttırılarak kalkınmanın temin edilmesine yönelik kararları
desteklemek, müteşebbislerin iş ve yatırım kararlarına daha sıhhatli bir
şekilde odaklanmalarına imkan sağlamak için bir mali af düşünüldüğü
açıklanmıştır.
Bu amaçla;
- özel sektörün kamuya olan borç yükünün azaltmak,
mükelleflerin borçlarını taksitle ödeme imkânı getirilmesi,
- Vergi ihtilafların sulh yoluyla sonlandırılması,
- Vergi incelemesinde olan konuların dava yoluna
gidilmeksizin çözümlenmesi,
- Geçmiş vergilendirme dönemleri ile ilgili olası risklerin
ortadan kaldırılması,
- İşletme kayıtlarının fiili durumlarına uygun hale
getirilerek kayıtlı ekonomiye geçişin teşvik edilmesi,
- İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde
Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun
kapsamında yapılandırılan alacakları, Kanunun öngördüğü şartlar dâhilinde
ödeyemeyen borçlulara yeniden bir hak verilerek kamu alacaklarının tasfiyesine,
- Bazı varlıkların milli ekonomiye kazandırılmasına imkân
sağlanması amaçlarıyla da düzenlemeler yapılmaktadır.
KESİNLEŞMİŞ KAMU ALACAKLARININ AFFI
Maliye Bakanlığı’na, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na ve
belediyelere bağlı vergi borçlarına tahsil dairelerince takip edilen
kesinleşmiş alacaklara ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
Buna göre, Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla vadesi
geldiği halde ödenmemiş olan ya da ödeme süresi henüz geçmemiş bulunan;
vergiler ve vergi cezaları, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı
payı, gümrük vergileri ve idari para cezaları ile bu alacaklara ilişkin her
türlü faiz, zam, gecikme zammı, gecikme faizi, gecikme cezası gibi fer'i
alacakların yapılandırılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır.
Vergi veya gümrük vergilerinin asıllarında her hangi bir
indirim yapılmayacak, bu vergi asıllarına bağlı olarak faiz, gecikme faizi,
gecikme zamları tahsil edilmeyecek, bunun yerine, Yİ-ÜFE ( Yurt içi üretici
fiyat endeksi ) aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarlar
ödenecektir.
Af hükümlerinden yararlanmak için Kanunun yayımlandığı
tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye yazılı başvuruda bulunmaları
gerekmektedir. Başvuruda bulunan mükelleflerin borçlarım genel olarak ikişer
aylık devreler halinde onsekiz eşit taksitte ödemeleri öngörülmüştür. Ancak
daha kısa sürede 6, 9 ve 12 ay eşit taksitlerde de ödeyebileceklerdir.
Ayrıca, mükellefler hesaplanan vergi ve bağlı faiz veya
gecikme zamlarını yüzde 50 indirimli olarak ödeyebilecekler.
KABAHATLER KANUNU KAPSAMINDA PARA CEZALARI
5607 sayılı Kabahatler Kanununda yer alan kabahat fiilleri
Gümrük Kanununa aktarılmış ve bu nedenle 5607 sayılı Kanunda yer alan
gümrüklenmiş değere ilişkin idari para cezaları da Gümrük Kanununda
düzenlemiştir.
Buna göre, eşyanın gümrüklenmiş değerine bağlı olarak
kesilmiş idari para cezalarının da %30'u ile varsa gümrük vergileri aslının
tamamı, bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'i amme
alacakları yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık değişim
oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi koşuluyla cezaların kalan
%70'i ile alacak asıllarına bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı gibi fer'
i amme alacaklarının tahsilinden vazgeçileceği hükme bağlanmaktadır.
KESİNLEŞMEMİŞ VEYA DAVA AŞAMASINDA BULUNAN KAMU ALACAKLARI
Kanunun yayınlandığı tarihte henüz kesinleşmemiş; yani dava
açma süresi henüz geçmemiş, dava açma aşamasında bulunan vergi tarhiyatları ile
gümrük vergilerine ilişkin tahakkukların %50'si ile bunlara bağlı gecikme faizi
ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe kadar Yİ-ÜFE aylık
değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın ödenmesi halinde vergilerin/gümrük
vergilerinin %50'si ile bunlara bağlı faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve
asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezalan ile bu cezalara
bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilecektir.
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla ilgisine göre
itiraz/istinaf veya temyiz süreleri geçmemiş ya da itiraz veya temyiz yoluna
başvurulmuş ancak düzeltme talep süresi geçmemiş veya karar düzeltme yoluna
başvurulmuş olan kesinleşmemiş vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin
tahakkuklarda, ödenecek alacak asıllarının tespitinde, Kanunun yayımlandığı
tarih itibarıyla tarhiyatın/tahakkukun bulunduğu en son safhadaki tutar esas
alınacaktır. Ancak, Kanunun yayımlandığı tarihten önce verilmiş en son kararın
terkin, tasdik veya tadilen (değiştirilerek) tasdik ya da bozma kararı olması
hallerinde borçluların Kanundan tarhiyat veya tahakkukun bulunduğu en son
safhadaki miktarı esas alacaklardır.
Vergi cezalarına/gümrük yükümlülüğüyle ilgili idari para
cezalarına ilişkin olarak dava açılmış olması halinde bu alacakların tespitinde
de Kanunun yayımlandığı tarihten önce taraflardan birine tebliğ edilmiş olan
karardaki meblağ esas alınacaktır.
Kanun çerçevesinde borçları yapılandırılan borçluların
maddelerde öngörülen şartları yerine getirmelerinin yanı sıra yıllık gelir veya
kurumlar, gelir (stopaj), kurum (stopaj), katma değer ve özel tüketim
vergilerini ödeme zamanlarında ödemeleri beklenmektedir.
Kanun hükümlerinden yararlanan borçluların belirtilen bu
vergi türlerini çok zor durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla
vadesinde ödememeleri halinde belirtilen madde hükümlerinden
yararlanamayacakları da belirtilmektedir.
Bu haktan yararlanmak için başvuruda bulunan ancak, bu
Kanunda belirtilen ödeme şartını yerine getirmeyen borçlular bu düzenlemeden
yararlanmayacaklar ve düzenlemeden önceki vergi zam, faiz ce cezalarının
tamamını ödeyecekler.
KANUNUN YÜRÜRLÜĞE GİRDİĞİ TARİHTE İNCELEME VE TAKDİRDE
BULUNAN İŞLEMLER
Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak Kanunun
yayımlandığı tarihten önce başlanıldığı halde tamamlanamamış olan vergi
incelemeleri ile takdir işlemlerine devam edilecek ve bu safhada bulunan
alacaklar da af yasasından yararlanacaktır.
Ancak, matrah artırımına ilişkin hükümlerini burada saklı
tutulmuş olup, başlanılmış işlemlere devam edileceği belirtilmiştir.
Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra, tarh edilen vergilerin
%50'si ile bunlara bağlı gecikme faizi yerine bu Kanunun yayımlandığı tarihe
kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu
tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin
bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının, vergi aslına
bağlı olmayan cezalarda cezanın %25'inin; ihbarnamenin tebliğ tarihinden
itibaren otuz gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk taksit
ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler
halinde altı eşit taksitte ödenmesi şartıyla vergi aslının %50'sinin, vergi aslına
bağlı olmayan cezalarda cezanın %75'inin, vergilere bu Kanunun yayımlandığı
tarihe kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların
tamamının tahsilinden vazgeçileceği düzenlenmektedir.
Eylem ve işlemleriyle mükelleflerin vergi kaçırmalarına
yardım edenlerle ilgili olarak da yani iştirak nedeniyle kesilen vergi ziyaı
cezalan vergi aslına bağlı olarak hesaplanan cezanın %25’i aynı esaslara göre
ödenmesi halinde düzenlemeden yararlanacaklardır.
PİŞMANLIK
KOŞULLARINI İHLAL EDENLER
Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, Kanunun
yayımlandığı tarihten önce pişmanlık talebi ile verilen beyannamelerinde
tahakkuk eden vergi ve pişmanlık zammını ödeyemeyenlere salınan vergi ve
kesilen ceza ve zam ve faizleri hakkında da vergi barışı hükümleri
uygulanacaktır.
Buna göre; pişmanlık zammı silinecek hesaplanan vergi ve
ceza zam ve gecikme zamları hakkında da bu düzenleme hükümleri uygulanacaktır.
Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak; bu Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar pişmanlıkla veya
kendiliğinden yapılacak beyanlara ilişkin düzenlenme yapılmaktadır.
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar
pişmanlıkla beyan edilen matrahlar üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen
vergilerin tamamı ile pişmanlık zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarının belli
bir ödeme planı kapsamında ödenmesi şartıyla pişmanlık zammı ve vergi
cezalarının tamamının tahsilinden vazgeçilmesi suretiyle bu müesseseden
faydalanılması teşvik edilmektedir.
Ayrıca, pişmanlık talebi olmaksızın kendiliğinden verilen
beyannameler üzerinden tarh ve tahakkuk ettirilen vergilerin tamamı ile gecikme
faizi yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarının, belli bir ödeme planı kapsamında
ödenmesi şartıyla gecikme faizi ve vergi cezalarının tamamının tahsilinden
vazgeçilecektir.
UZLAŞMA İŞLEMLERİ
Kanunun yayımlandığı tarih itibarıyla tarhiyat öncesi veya
sonrası uzlaşma hükümlerine göre uzlaşma talebinde bulunulmuş, ancak uzlaşma
günü gelmemiş ya da uzlaşma sağlanamamış olmakla birlikte henüz dava açma
süreleri bitmemiş vergi ve ceza ihbarnameleri mükellefe tebliğ edilmemiş
alacaklar da vergi barışı hükümlerinden yararlanacaktır.
EMLAK VERGİSİ MÜKELLEFLERİ DE DÜZENLEMEDEN YARARLANACAK
2016 yılı ve önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak
emlak vergisi bildiriminde bulunmayan veya bildirimde bulunduğu halde vergisi
eksik tahakkuk eden mükelleflerce bildirimde bulunulması ve tahakkuk eden vergi
ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına katkı payının tamamı ile bunlara
bağlı gecikme faizi ve gecikme zammı yerine hesaplanan Yİ-ÜFE tutarının, belli
bir ödeme planı kapsamında ödenmesi şartıyla bu alacaklar da düzenlemeden
yararlanacaktır.
MATRAH
ARTIRIMI
Mükelleflerce çeşitli sebeplerle noksan beyan edilmiş ya da
beyan dışı bırakılmış geçmiş yıl gelirlerinin belli oran ve tutarlar dâhilinde
beyan edilmesi amaçlanmaktadır. Bu şekilde beyan edilecek gelirlere aşağıdaki
oranlar uygulanacak ve asgari beyan edilecek miktarlar aşağıdadır:
Uygulanacak
Asgari Matrahlar
Dönem Oran% İşletme S. Meslek/Bilanço Kurumlar
2011 15 9.500 14.000 28.000
2012 25 9.890 14.820 29.650
2013 25 10.490 15.740 31.490
2014 30 11.160 16.740 33.470
2015 35 12.650 18.970 37.940
Yukarıdaki oran ve tutarların tespitinde ekonomik
gelişmelere paralel tespit edilen matrahlar esas alınmıştır. Mükellefler
matrahlarına yukarıdaki oranları uygulayacaklar. Eğer bulunan matrah tabloda
gösterilen asgari matrahlardan az ise bu asgari matrahlar uygulanacaktır.
Böylece mükellefler, 213 sayılı Kanunda yer alan vergi
cezaları ve gecikme faizlerine karşı karşıya gelmeden vergilerini ödeme
imkânına kavuşacaklardır. Bu şeklide ödemelerini kanuna uygun olarak yapanlar
bu dönemler için vergi incelemesi ve tarhiyat ile karşılaşmayacaklar.
Maddenin üçüncü fıkrasıyla katma değer vergisi
mükelleflerinin vergi artırımında bulunmaları halinde, artırımda bulundukları
dönemler için haklarında KDV yönünden vergi incelemesi ve tarhiyatına muhatap
tutulmamaları imkânı sağlanmaktadır.
KDV’Yİ
DE ARTIRABİLECEKLER
Artırıma esas alınan tutar, yıl içinde verilen katma değer
vergisi beyannamelerinde gösterilen "hesaplanan katma değer vergisinin
yıllık toplamıdır. Hesaplanan KDV, indirimlerden önceki vergi tutarıdır.
Artırıma esas tutar olarak, "ödenmesi gereken KDV" yerine, "Hesaplanan
KDV'nin esas alınmasının nedeni, indirimler yüzünden bazı dönemlerde
beyannamede ödenecek KDV çıkmamasıdır. Artırıma esas tutarın daha genel ve
objektif bir tabana dayandırılması ve uygulanabilirliğin sağlanması amacıyla
"Hesaplanan KDV" tercih edilmiştir.
Mükelleflerin sorumlu sıfatıyla verdikleri KDV beyannameleri
için bu madde hükmünden yararlanmaları söz konusu değildir. Ayrıca, sorumlu
sıfatıyla beyan edilen vergiler, vergi artırımına ilişkin yıllık toplam tutarın
hesabında dikkate alınmayacaktır.
Maddede ayrıca mükelleflerin matrah ve vergi artırımına
ilişkin olarak; dikkate alacakları diğer hususlar düzenlenmektedir.
Diğer taraftan, matrah veya vergi artırımında bulunan ve bu
konudaki şartlan yerine getiren mükelleflerin, defter ve belgeleri
incelenmeyecek ve artırıma konu olan yergilerle ilgili olarak tarhiyat
yapılmayacaktır. Mükelleflerin, defter ve belgeleri üzerinde daha önce vergi
incelemesi yapılmış olması ilgili yıllar için mükellefler tarafından matrah
veya vergi artırımında bulunulmasına engel olmadığı gibi idarenin, artırımda
bulunulmayan yıllar veya dönemler için, vergi incelemesi yapma hakkı saklıdır.
Maddede öngörülen bir diğer düzenleme ise bu Kanuna göre
matrah veya vergi artırımında bulunulmasının Kanunun yayımlandığı tarihten önce
başlanılmış olan vergi incelemeleri ve takdir işlemlerine engel teşkil
etmeyeceği hususudur. Ancak, maddede yer alan inceleme yapma hakkına yönelik
hükümler saklı kalmak kaydıyla vergi incelemeleri ve takdir işlemlerinin bu
Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen ayın başından itibaren bir ay içerisinde
sonuçlandırılamaması halinde bu işlemlere devam edilmeyecektir. Bu süre
içerisinde sonuçlandırılan vergi incelemeleri ile ilgili tarhiyat öncesi
uzlaşma talepleri dikkate alınmayacaktır. İnceleme ve takdir sonucu tarhiyata
konu matrah farkı tespit edilmesi halinde, inceleme raporları ile takdir
komisyonu kararlarının vergi dairesi kayıtlarına intikal ettiği tarihten önce
matrah artırımında bulunulmuş olması şartıyla inceleme ve takdir sonucu bulunan
matrah farkı, bu madde hükümleri ile birlikte değerlendirilecektir.
NAYLON
FATURA KULLANANLAR YARARLANACAK, DÜZENLEYENLER İSE YARARLANAMAYACAKLARDIR
Vergi Usul Kanununun 359 uncu maddesindeki kaçakçılık
suçları ve cezaları bu vergi barışı konusunda ikili bir ayrıma tutulmuştur.
Maddenin (a) fıkrası kapsamındakiler suçlar yasa hükmünden yararlanırken; (b)
fıkrasında belirtilen defter, kayıt ve belgelerin yok edilmesi veya defter
sahifelerinin yok edilerek yerine başka yapraklar koyulması veya hiç yaprak
koyulmaması veya belgelerin asıl veya suretlerinin tamamen veya kısmen sahte
olarak düzenlenmesi yani sahte belge düzenleme fiillerini işleyenlerin, bu
Kanunun matrah veya vergi artırımına ilişkin hükümlerinden
yararlanamayacaklardır.
Buna rağmen asıl veya suretleri tamamen veya kısmen sahte
olarak düzenlenen belgeleri kullananlar, bu Kanunun matrah veya vergi artırımı
hükümlerinden yararlanacaklardır.
STOK VE
KASA AFFI
Gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri (adi, kollektif ve
adi komandit şirketler dâhil) işletmelerinde mevcut olduğu halde kayıtlarında
yer almayan emtia, makine, teçhizat ve demirbaşların kendilerince veya bağlı
oldukları meslek kuruluşlarınca tespit edilecek rayiç bedeliyle, Kanunda
öngörülen süre içinde vergi dairelerine bir envanter listesi ile bildirmek
suretiyle defterlerine kaydedebileceklerdir.
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler aktiflerine
kaydettikleri emtia, makine, teçhizat ve demirbaşlar için iki ayrı karşılık
hesabı açacaklardır. Emtia için ayrılan karşılık, ortaklara dağıtılması veya
işletmenin tasfiyesi halinde sermayenin bir unsuru olarak sayılmakta ve
dolayısıyla vergilendirilmemektedir.
Makine, teçhizat ve demirbaşlar için ayrılan karşılıklar ise
birikmiş amortisman olarak kabul edilmektedir. Envantere dâhil edilen bu
kıymetler üzerinden ayrıca amortisman ayrılmayacaktır. İşletme hesabı esasına
göre defter tutan mükellefler ise emtianın rayiç bedelini defterlerinin gider
kısmına satın alınan mal olarak, makine, teçhizat ve demirbaşların rayiç
bedelini ise envantere kaydedeceklerdir.
STOKLARDA BULUNAN MALLAR İÇİN SORUMLU SIFATIYLA KDV VE
KAPSAMDA İSE ÖTV'DE ÖDENECEKLER
Mükelleflerin ellerinde bulunan belgesiz malların kayıt
altına alınması, kayıt dışı ekonominin daraltılması ve bundan böyle yaratılacak
katma değer vergisinin kavranması amacıyla, bildirim konusu mallar için katma
değer vergisi hesaplatılmakta ve bu verginin, sorumlu sıfatıyla beyanı
sağlanmaktadır. Bu madde çerçevesinde beyan edilerek makine, teçhizat ve
demirbaşlar üzerinden ödenen katma değer vergisinin, mükellefin vergiye tâbi faaliyetleri
üzerinden hesaplanan vergiden indirilmesi mümkün değildir. Ancak emtia
üzerinden ödenen katma değer vergisi, hesaplanan katma değer vergisinden
indirilebilecektir.
Ayrıca özel tüketim vergisine tabi mallan öngörülen
düzenleme kapsamında beyan eden ve bu mallara ilişkin alış belgelerini ibraz
edemeyen mükelleflerin, beyan tarihindeki miktar ve emsal bedel üzerinden
hesaplanan özel tüketim vergilerini de katma değer vergisine ilişkin beyanname
verme süresi içinde ayrı bir beyanname ile beyan ederek ödemesi
amaçlanmaktadır.
FİKTİF KASA VE ORTAKLAR TİCARİ HESAP AFFI
Bilanço esasına göre defler tutan kurumlar vergisi
mükelleflerinin, 31/12/2015 tarihi itibarıyla bilançolarında görülmekle
birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ile ortaklarından alacaklı
bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net
alacak tutarlarını, Kanunun yayımlandığı tarihi izleyen üçüncü aynı sonuna
kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltebilmelerine
imkân sağlanmaktadır.
Bu kapsamda beyan edilen tutarlar üzerinden %3 oranında
vergi hesaplanarak beyanname verme süresi içinde ödenmesi öngörülmektedir.
YURT
DIŞINDA BULUNAN ALTIN, PARA, DÖVİZ, MENKUL KIYMET VE DİĞER SERMAYE PİYASASI
ARAÇLARI İLE HER TÜRLÜ GEMİ, YAT VE DİĞER SU ARAÇLARININ YURDA GETİRİLMESİ
Yurt dışında bulunan para, altın, döviz, menkul kıymet ve
diğer sermaye piyasası araçları ile her türlü gemi, yat ve diğer su
araçlarının, Türkiye'ye getirilmek suretiyle milli ekonomiye kazandırılması ve
bu varlıklarım Türkiye'ye getiren gerçek ve tüzel kişilerin maddedeki hükümler
çerçevesinde bu varlıklarına serbestçe tasarruf edebilmelerine imkan
sağlanmaktadır.
Söz konusu varlıkların başkasının nam veya hesabına
Türkiye'ye getirilmesi de imkan dahilindedir. Yurt dışından getirilen bu
varlıklar, işletmelerin kanuni defterlerine kaydedilebilecektir. Kayıt
işlemlerinde sınırlayıcı bir düzenleme öngörülmemekte olup varlıkları,
işletmelerce sermayeye ilave etme, özel fon hesabında tutma veya işletme
borçlarının ödenmesinde kullanma konusunda mükelleflere ihtiyarilik
sağlanmaktadır.
Ayrıca, gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince sahip
olunan ve Türkiye'de bulunan ancak işletmenin öz kaynakları arasında yer almayan
para, altın, döviz, menkul kıymet ve diğer sermaye piyasası araçlarının, kanuni
defterlere kaydedilmesi sağlanmaktadır.
Türkiye'ye getirilen veya kanuni defterlere kaydedilen
varlıklar nedeniyle, hiçbir şekilde herhangi bir vergi incelemesi, vergi
tarhiyatı, araştırma, İnceleme, soruşturma ve kovuşturma yapılmaması
öngörülmektedir.
2016 Haziran ve önceki aylara ilişkin olup bu Kanunun
yayımlandığı tarihten önce tahakkuk ettiği halde, bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla ödenmemiş olan;
- Sigorta
primi, emeklilik keseneği ve kurum karşılığı, işsizlik sigortası primi, genel
sağlık sigortalısı olanlardan kaynaklanan genel sağlık sigortası primi
alacakları, topluluk sigortası primi alacakları,
- Kanuna
göre yapılan başvuru tarihi itibarıyla ilgili mevzuatına göre ödenmesi imkânı
ortadan kalkmamış olan isteğe bağlı sigorta primleri ve Sosyal Güvenlik Kurumu
tarafından ilgili kanunları gereğince takip edilen damga vergisi, özel işlem
vergisi ve eğitime katkı payı alacak asılları ile bu alacaklara uygulanan
gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i alacakların ile yaşlılık aylığı,
- emekli
aylığı veya malullük aylığı bağlandıktan sonra sigortalılık statüsü kapsamında
sigortalı sayılmasını gerektirir nitelikte çalışması nedeniyle ilgili
mevzuatına göre ödenmesi gereken, 2016 yılı Şubat ayı ve önceki aylara ilişkin
sosyal güvenlik destek primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı
alacaklarının, 30/6/2016 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş olan özel
nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin yapılan ön değerlendirme,
araştırma veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutan üzerinden
hesaplanan sigorta primi ile bunlara bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı
alacaklarının,30/6/2016 tarihine kadar (bu tarih dâhil) işlenen fiillere
ilişkin olup ilgili kanunları uyarınca uygulanan idari para cezalan ile bunlara
bağlı gecikme cezası ve gecikme zammı alacakları,
- Kanun
kapsamına giren alacakların; asıllarının bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce
ödenmiş olmasına rağmen, fer'ilerinin bu Kanunun yayımlandığı tarih
itibarıyla yapılmıştır.
Ayrıca, genel sağlık sigortalısı olanların borçlarını
yapılandırmaları hâlinde, yapılandırılan borçlarının ilk taksitini ödemeleri
kaydıyla genel sağlık sigortasından yararlanmasına ilişkin düzenleme
yapılmıştır.
ÖZEL
NİTELİKTEKİ İNŞAATLAR İLE İHALE KONUSU İŞLERE İLİŞKİN EKSİK İŞÇİLİK TUTARLARI
30/6/2016 tarihine kadar (bu tarih dâhil) bitirilmiş özel
nitelikteki inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin olup, Kanunun
yayımlandığı tarihten önce asgari işçilik tutarının tespitine ilişkin Kuruma
başvuruda bulunulmasına rağmen, bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce Kurumca
re'sen tahakkuk ettirilerek işverene tebliğ edilememiş olan özel nitelikteki
inşaatlar ile ihale konusu işlere ilişkin, yapılan ön değerlendirme, araştırma
veya tespit sonucunda bulunan eksik işçilik tutan üzerinden hesaplanan sigorta
primi asılları ve bunlara uygulanan gecikme cezası ve gecikme zammı gibi fer'i
alacaklarının tahsil ve terkinin usulü ile başvuru ve taksitlendirme süresi
düzenlenmiştir.
Bu hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların maddelerde
belirtilen şartların yanı sıra dava açmamaları, açılmış davalardan vazgeçmeleri
ve kanun yollarına başvurmamaları gerektiği düzenlenmiştir.
Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulanan
borçluların taksit ödeme süresince tahakkuk eden sigorta primlerini çok zor
durum olmaksızın bir takvim yılında ikiden fazla vadesinde ödememeleri halinde,
belirtilen madde hükümlerine göre yapılandırılan borçlarına ilişkin kalan taksitlerini
ödeme haklarını kaybedecekleri düzenlenmiştir.
Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak isteyen borçluların,
Kanunun ilgili bölümlerindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla, Kanunun
yayımlandığı tarihi izleyen ikinci ayın sonuna kadar ilgili idareye yazılı
başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Başvuruda bulunan mükelleflerin borçlarını
genel olarak ikişer aylık devreler halinde onsekiz eşit taksitte ödemeleri
öngörülmüş, ancak daha kısa sürede ödeme seçenekleri de düzenlenmiştir.
Borçların, ilk taksit ödeme süresi içerisinde peşin olarak
bir defada ödenmesi halinde ilgili maddelere göre yapılandırılmış olan borçlara
herhangi bir ek mali müeyyide uygulanmayacağı, peşin ödemeyi teşvik etmek
amacıyla yapılandırılmış borçların ilk taksit ödeme süresi içerisinde tamamen
ödenmesi şartına bağlı olarak fer'i alacaklar yerine hesaplanmış Yİ-ÜFE
tutarından ayrıca %50 indirim yapılacaktır.
Kanunda yer alan azami süreler aşılmamak kaydıyla bu Kanuna
göre yapılandırılan borçlar altı, dokuz, oniki veya onsekiz eşit taksitte
ödenebilecektir.
Borçluların ödeme seçeneklerinden birini başvuru esnasında
tercih etmeleri gerekmektedir. Tercih edilen taksit süresinden daha uzun bir
sürede ödeme yapılması mümkün olmadığı halde daha kısa sürede ödeme yapılması
mümkün olup, bu takdirde ödenecek tutar ilgili katsayıya göre düzeltilecektir.
Mükellefler bu borçlarını kredi kartı kullanılmak suretiyle
ödenmesi durumunda, var olan hükümlerden farklı olarak ödemeye aracılık yapan
bankaların kredi kartına taksit uygulamasını borç ödeme sistemine dâhil etmeye
yönelik hükümler eklenmektedir.
MALİYEDEKİ VERGİ İADE ALACAKLARI TAKSİTLERE MAHSUP
EDİLEBİLECEK
Ayrıca Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine ödenmesi
gereken amme alacaklarına uygulanmak üzere özel bir hüküm getirilmektedir. Bu
hükümle vergi dairesinden vergi mevzuatı gereği iade alacağı bulunan
mükellefler, bu alacaklarının Kanuna göre vergi dairesine ödenmesi gereken
taksitlerine mahsubunu talep edebileceklerdir. Mahsup talepleri sadece kendi
borçlarıyla sınırlı olacaktır.
Mahsup yoluyla ödeme taleplerinin yerine getirilebilmesi
için başvuru ve/veya taksit süresi içinde ilgili mevzuatın öngördüğü bilgi ve
belgelerin tam ve eksiksiz olarak ibraz edilmesi şarttır. Bu takdirde, ilgili
mevzuatın borçlunun mahsup talebine esas aldığı tarih itibarıyla bu Kanuna göre
ödenecek tutara mahsup işlemleri yapılacaktır.
TAKSİTLER BİR TAKVİM YILINDA İKİ KEZ SÜRESİNDE ÖDENMEZSE
GECİKME ZAMMI UYGULANARAK YASADAN YARARLANABİLECEK
Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde
ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında en fazla iki defa
ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde, ödenmeyen bu tutarların son taksiti
izleyen ayın sonuna kadar her ay ve kesri için ayrı ayrı 6183 sayılı Kanunun 51
inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme
zammı ile birlikte ödenmesi halinde, kanun hükümlerinden yararlanmanın devamı
sağlanmaktadır. Bu düzenleme ile ödeme güçlüğüne düşen borçlulara yeni bir
imkân verilmesi amaçlanmaktadır.
Taksitlere yönelik küçük tutarlı eksik ödemelerin ihlal
sayılmayacağı belirtilerek taksitlendirmenin devamı sağlanmaktadır. Ve Kanunun
bazı özel hükümleri saklı tutulmak suretiyle borçluların ödedikleri tutar kadar
bu Kanundan yararlanmalarına imkân verilmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder